03 Haziran 2015 12:55

JİTEM davasında mahkemeye tepki: ‘Devlet öldürebilir’ diyorsunuz

Mardin Kızıltepe’de 1992-1996 yılları arasında 22 yurttaşın, 4’ü asker 9 kişi tarafından yargısız infaz edildiği Kızıltepe JİTEM davasının 2. duruşması görüldü.

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Ankara

 

Mardin Kızıltepe’de 1992-1996 yılları arasında 22 yurttaşın, 4’ü asker 9 kişi tarafından yargısız infaz edildiği Kızıltepe JİTEM davasının 2. duruşması görüldü. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya yalnızca müşteki ve sanık avukatlarının bir kısmı katıldı. Sesli ve görüntülü bağlantı sisteminin (SEGBİS) çalışmadığı ve mahkemenin esas başkanının ilçe seçim kurulunda görevlendirilmesi nedeniyle başka bir hakimin vekaleten başkanlık ettiği duruşmada, avukatlar mahkemenin gayriciddi bir tutum sergilediğini ifade ederek, “‘Devlet bazı kimseleri öldürüyor ve bu olabilir’ tutumu gösteriyorsunuz” diye tepki gösterdi. Duruşma 19 Ekim’e tarihine ertelendi.

 

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yılları arasında köy yakmaları ve faili meçhulleri kapsayan Kızıltepe JİTEM davasında mağdurlar ve avukatları adeta yıldırılmaya çalışılıyor. 20 kişinin cenazelerinin kuyulardan çıkarıldığı, iki kişinin cenazelerinin hâlâ bulunmadığı davada hem dönemin bölgedeki askeri komutanları hem de  ‘Bıçak Timi’ olarak bilinen korucular sanık sıfatıyla yer alıyor. Güvenlik gerekçesi ile Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasında Mahkeme Başkanı Fevzi Şangır’ın  ilçe seçim kurulunda görevlendirilmesi nedeniyle Şükran Ertürk Tonguç mahkemeye başkanlık yaptı. Bu durumun kendilerine bildirilmemesine tepki gösteren müşteki avukatı Erdal Kuzu, mahkemenin yargılama yapmaya yetkili olmadığını söyledi.

‘İFADELER DOSYAYA KONULMADI’

Erdal Kuzu “Biz avukatlar ve müvekkillerim adeta bıktırılmaya çalışılıyor. Geçen duruşmada mahkemenin gayriciddi bir tutumu olduğunu gördük. Müştekilerin ifadeleri alınıp dosyaya bile konulmadı. Biz bu duruşmanın sembolik bir duruşma olduğunu bilerek geldik. Bu dava basit bir dava değil bir JİTEM davasıdır. ‘Devlet bazı kimseleri öldürüyor ve bu olabilir’ tutumu gösteriyorsunuz. Mahkeme dışında talimatlar verilerek tanıklardan ve mağdurlardan ifade alıyorsunuz, avukatların haberi yok. Suç yeri Mardin’dir, bu dava Mardin Ağır Ceza Mahkemesinde görülmelidir. Devlet adına cinayet işlemiş bir örgüt var ortada. Acımızı unutmamız mümkün değil. Maddi ve manevi mağdur ediliyoruz. Her duruşmada sizi ikazlarımızla rahatsız etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kuzu dosyanın HSYK’ye gönderilmesi kararından vazgeçilmesini isterken bütün celselerde sanıkların tutuklu ya da tutuksuz hazır bulunmalarını talep etti. Müşteki avukatı Oya Aydın Göktaş ise tanık ve müştekilerin talimatla dinlenmesi nedeniyle tanık Behçet Kurt’un sanık Hasan Atilla Uğur hakkında çok ciddi ifadelerinin değerlendirilemediğini kaydetti. Tüm sanıkların tutuklanmasını talep eden Göktaş, “Mahkeme heyeti taleplerimize göre karar vermeyecekse, heyet olarak çekilmenizi talep ediyorum” dedi.

‘BU BİR KATLİAM DAVASIDIR’

Mahkeme heyetinin değişmesinin fiiliyatta bir aksama yarattığını belirten müşteki avukatlarından Avukat Sertaç Ekinci, dosyanın sanıklar hakkında kovuşturma yapılmasına ilişkin HSYK’den izin alınması kararının hukuksuz olduğunu söyledi. Dosyanın esasına girilebilmesi için HSYK’den gelecek kararın bekleneceğini bildiren Ekinci, “Dosyanın bir izne ihtiyaç olmadığını biz defalarca belirttik. Çünkü bu görevle ilgili değil, bizzat toplu adam öldürmeye yönelik bir katliam davasıdır. Bu dava ile devlet terörü eylemlerinin yargılandığı davalardaki klasik mahkeme refleksini; halkın hakimi değil, devletin hakimi mantığıyla hareket eden yargı heyetini görmüş oluyoruz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Yol için ağaç kesimine karşı imza kampanyası

SONRAKİ HABER

Babil Kulesi'nde Fetih ve 7 Haziran konuşulacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...