03 Haziran 2015 00:39

HDP Gönüllüleri iş başında

Sultangazi’de HDP’nin görünmeyen gönüllülerinden bahsetmek istiyorum. Anketlerde yüzde 10 ve yukarı gibi görünse de Sultangazi’de HDP’ye oldukça büyük sempati var.

Paylaş

Türkan KOTANKIRAN
İstanbul

Sultangazi’de HDP’nin görünmeyen gönüllülerinden bahsetmek istiyorum. Anketlerde yüzde 10 ve yukarı gibi görünse de Sultangazi’de HDP’ye oldukça büyük sempati var. HDP’den herkesin bir beklentisi var. Seçimleri boykot etme, boş ya da geçersiz oy atma ihmali yok denecek kadar az. Değişim isteyenler, 2015 genel seçimlerine bel bağlayanlar o kadar çok ki.
Sokaklarda, evlerde, işyerlerinde seçim çalışması yürütürken karşılaştığımız manzara da bunu destekliyor. Kapı kapı dolaşıp HDP’yi anlatmaya başlayınca, HDP için seçim çalışması yürütmeyi kendi kendine görev edinmiş birçok esnaf, işçi, genç ve ev kadınının olduğunu görüyoruz.
Kapısına gittiğimiz bir hastane işçisi, iş yoğunluğundan dolayı parti seçim irtibat bürolarına ve parti bürolarına gidemediğini, fakat işyerinde beş iş arkadaşını HDP’ye oy vermeye ikna ettiğini anlatıyor. Bizimle konuşurken yıllarca görmediği bir yakınıyla karşılaşmış kadar heyecanlı.
Başka bir evde, bir ev kadını, kendine görev edinmiş, yıllardır telefon defterine kaydederek biriktirdiği isimleri her gün A harfinden başlayarak Z harfine kadar arıyor ve HDP’yi anlatıyor, oy istiyor. Beni de bu şekilde aramasıyla haberdar oldum bu çabasından.
Evine gittiğimiz bir aileyle görüşürken bir bey, köylüleriyle dernekte toplandıklarını aktarıyor. Eskiden her şartta ve her zaman aynı partiye oy veren köylülerine olası Meclis aritmetiğini anlattığını, HDP Meclise girerse CHP’nin kazanacağını, çünkü iki partinin Mecliste yan yana olacağını söylediğini belirtiyor. Her fırsatta karşılaştığı herkese uzun uzun bu durumu anlatıyormuş.
Bir terzide karşılaşıp sohbet ettiğimiz başka bir kadın “Hiç yorulma” diyordu. “Ailecek 9 tane oyumuz var ve biz karar verdik, HDP’ye veriyoruz. Çünkü mecburuz bu küçücük partinin kocaman anahtarı var. Ancak HDP’nin Mecliste varlığı AKP’yi durdurabilir.”
Başka bir kadın, bizimle tanışır tanışmaz mini seçim çalışmasını aktarmaya başladı: “Üç kız kardeşim var ve hepimiz evliyiz. Bir araya geldik karar verdik. Hepimiz HDP’ye oy veriyoruz eşlerimizi de zorluyoruz. Kız kardeşlerim başardı. Sıra bende, eşimi tehdit ediyorum, HDP’ye oy vermezse -ki eşim AK partiye oy veriyordu- seçimlere kadar güzel yemek yapmayacağımı söylüyorum.”
Kapısını çalıştığımız bir tekstil atölyesinin işverenine epey rica ettikten sonra içeri girebildik. Broşürlerimizi ütü ve paket işçilerine dağıtıyoruz. Paketleme işçileri kadınlardan, ütü ise erkeklerden oluşuyordu. Bir kadın işçi bize yanındaki işçileri işaret ederek, “Artık bu arkadaşlarımızı da HDP’ye çevirdik” diyordu.
Uğradığımız bir kırtasiyenin sahibi oldukça genç biri, broşürümüzü verince gülmeye başladı: “Biraz geç kaldınız. Burada tanıdığımız esnaflarla kendi aramızda söz birliği ettik. HDP’ye çalışıyoruz.” Broşüre bile ihtiyaç hissetmeden medya ve sosyal medyadan günceli takip edip propagandalarını sürdürdüklerini anlatıyordu.
Yeni doğum yapmış genç bir anne ise, bebeğini görmeye gelenlere HDP’yi anlattığını söylüyordu. Genç kadın gülerek “Hem bebeğe getirdikleri hediyelerini alıyoruz, hem de oylarını” diyordu.
Yani diyeceğim odur ki HDP’nin gönüllüleri çok, konu komşu örgütleniyorlar. Oy verilsin verilmesin, en çok HDP konuşuluyor. Kimi evlerde oylar bölüşülüyor. Sessiz çığlıklar çoğalıyor.