23 Mayıs 2015 00:35

İskenderun metal işçileri Bursa’yı izliyor

Osmaniye, Dörtyol, Payas ve İskenderun bölgesinde toplam 25 bin metal işçisi var. Bu işçilerden yaklaşık 10 bini ancak sendika üyesi.

Paylaş

Halil İMREK
İskenderun

Osmaniye, Dörtyol, Payas ve İskenderun bölgesinde toplam 25 bin metal işçisi var. Bu işçilerden yaklaşık 10 bini ancak sendika üyesi.
Sendikalı olan işçiler durumlarından memnun değil. Çünkü yaşadıkları birçok sorun sendika eliyle oluyor. İskenderun bölgesini örgütsüz, sendikasız bir bölge olarak inşa etmek istiyorlar. Hızla haddaneler kuruluyor. Ucuz işçilik, sendikasız çalışma yaygın. Kömürden, enerjiden, ham maddeden kısamıyorlar tek kıstıkları işçinin ücreti. Metal iş kolu olarak Türkiye’nin diğer bölgeleri ile kıyaslanırsa bu bölgede sendikalı çalışma oranı çok düşük.
Hem Türk Metal’e hem de Çelik-İş’e bir güvensizlik var. Birleşik Metal-İş’e bir sempati var. Ancak onların bu bölgede bir çalışması yok. Tek örgütlü oldukları işyeri Yücel Boru.
Özellikle İSDEMİR’de 2009 yılında yaşanan Çelik-İş sendikası ile İSDEMİR yönetimi ortaklığıyla ücretlerde yapılan yüzde  35’lik indirim işçilerin güvensizliğinin ilkini oluşturuyor.
Ardından ücret kayıplarını telafi etmek üzere 2013 yılında çıktıkları grevin iyi bir sözleşme ile bağıtlanmaması İSDEMİR işçilerinin ikinci hayal kırıklığı oldu. Ardından Türk Metal’in İSDEMİR’e girmesi ve iki sendikanın rekabet savaşı işçileri umutsuz hale getirdi.
Bursa’daki metal işçilerinin direnişi, işçilerde yeniden bir tartışma ve umut taşımaya neden oldu.
Türk Metal’e tepki ve güvensizlik daha fazla. Özellikle Renault’da başlayan ve birçok fabrikaya yayılan eylemler bu durumu daha da pekiştirdi.
İskenderun’da Türk Metal sendikası, Yazıcı ve Noksel’de var. Ancak işçiler burada sendikanın varlığı ve yokluğunun belli olmadığını söylüyor.  
Türk Metal’in bulunduğu Yazıcılar fabrikasında da MESS ile imzalanan üç yıllık sözleşme geçerli. Yazıcılar’da bine yakın işçi çalışıyor. Üç vardiya çalışan fabrikada işçilerin çıplak ücretleri asgari ücretin biraz üstünde.
Başta İSDEMİR, MMK, Yazıcılar, Ekinciler olmak üzere haddehanelerde ve diğer irili ufaklı fabrikalarda işçilerde bir öfke birikimi söz konusu. İşçiler, Bursa’da Renault işçilerin başlattığı ve TOFAŞ gibi birçok fabrikaya yayılan iş bırakmadan önemli oranda haberdarlar. Ancak işçilerin çoğunda bu direnişin, iş bırakmaların kendi fabrikalarında olamayacağına dair, denemedikleri peşin bir hükme sahipler. Kimi işçiler de kısa süre içinde olmasa bu bölgede de işçilerin sokağa taşacağını, hakkını arayacağını söylüyor. Yazıcılar fabrikasından bir yıl önce emekli olan İrfan Kekeç fabrikadaki işleyişi şu şekilde anlattı: “Öne çıkan işçinin ünitesi, kısım, bölümü değiştiriliyor. İşçi işten atılmakla tehdit ediliyor. Ya da işçi işe alınırken referans olan aranıyor. İşçiler hepsi bu yörenin insanları. Ya belediye başkanı, ya yerel idareciler ön ayak olmuş işe alınmış. İşveren o referansı arıyor. O da işçiyi arıyor. İşten atarlar seni, ben ne zorlukla seni işe aldırdım. Beni mahcup etme gibi telkinlerde bulunuyor. Fabrikada işçiler kendi temsilcilerini seçemiyor. Türk Metal atadığı için, görev alanlar işçiye karşı sorumluluk taşımıyor. Kendisini atayanlara bağlı kalıyor. Mesela Türk Metal Sendikasının mali sekreteri Yazıcılar fabrikasında elektrik formeni.”

ÖNCEKİ HABER

Savaş kışkırtıcılığı, AKP ve Suriye

SONRAKİ HABER

Sarı sendika istemiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...