06 Mayıs 2015 00:57

HDP’ye verilen her oy barışa destek

Paylaş

Evrim KEPENEK 

Eşsiz doğası ve bu doğa içinde yaşayan çok sayıda farklı kimlik, kültür ve dille kendisine has özelliklere sahip Artvin, Kürt halkının tüm halklara birlikte “Yeni Yaşamı” müjdeleyen HDP ile uzattığı barış eline Karadeniz’den yanıt veren kentlerden biri. “Barışa katkımız olacaksa, bu katkıyı Artvin’den Lazlar, Hemşinler ve Gürcüler olarak sunmak istiyoruz” diyen partinin milletvekili adayları Recep Demirci ve Celal Osmanağaoğlu, HDP’ye verilen her oyun barışa destek anlamına geldiğini ifade ettiler. İki aday, seçim barajının Karadeniz’de yıkılacağını ifade etti.  

Türkiye’nin kuzeydoğu köşesini oluşturan Doğu Karadeniz’in kendine has özelliklere sahip kentlerinden biri olan Artvin, yanı başındaki Gürcistan’a açılan kapı durumunda. Kenti, bölgenin diğer kentlerinin yanı sıra Anadolu’nun diğer bölgelerinden ayıran başlıca yanları coğrafi yapısı, iklimi ve kültürel motifleri. Poşa, Gürcü, Hemşin ve Laz halklarının kültürleri ve dilleri ile yıllardır bir arada yaşadığı kentte, 1956 yılına kadar adını aldığı ve dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olan Çoruh Nehri’nin yansıması hakim. 

GÖÇ VEREN KENT 

Boğalarıyla da meşhur olsa da, mera ve otlakların azlığı ile karlı günlerin çokluğu sebebiyle hayvancılığın çok fazla gelişmediği kentin ekonomisinin merkezinde ise tarım yer alıyor. Nüfusun yüzde 80’i tarımla uğraşsa da bunun kent gelirine oranı ancak yüzde 30.

Sanayi ise Murgul ve Kuvarskan’daki bakır madenlerinin dışında yine kamu ve özel sektöre ait çay ve kereste fabrikaları, mobilya, dokuma, gıda ve metal eşya imalathaneleri ile sınırlı. Bu nedenle de Artvin, en fazla göç veren kentler arasında yer alıyor. Ekonomik istihdam olanaklarının az denecek kadar azlığı nedeniyle yaşanan bu göçlere, son yıllarda tarım alanlarının büyük bir bölümünün yok edilmesine yol açan HES ve barajlar eklendi. Kentte, ekonomik ve sosyal anlamda kendisini var edemeyen Artvinliler, yüzlerini İstanbul, Bursa ve Samsun gibi başlıca kentlere dönerken, geride kalan nüfus ise yoğunlukta Yusufeli, Borçka, Hopa, Şavşat ve Artvin merkezde konumlanmış durumda. 

Kentte geçmiş yıllardaki seçim sonuçları göz önüne alındığında 2011 yılında yapılan genel seçimlerde oy kullanan 105 bin114 seçmenden yüzde 46.39’unun oyunu alarak AKP, yüzde 35.37’sini alarak CHP birer milletvekili çıkardı. 2014’te yapılan yerel seçimlerde ise 9 seçim bölgesinden 7’sini AKP, 2’sini ise CHP kazandı. Ancak kentteki bu AKP ve CHP hakimiyetine rağmen, özellikle devrimci geleneğiyle bilinen Hopa’dan başlanarak son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görüldüğü gibi halklara “Yeni Yaşam” çağrısı ile elini uzatan HDP’ye dönük bir ilgi ile beraber esen bir rüzgar söz konusu. 

Milletvekili adaylıkları ile HDP’nin bu çağrısını kentte yaşayan halklara taşımayı görev edinen serbest meslek sahibi Recep Demirci ve Avukat Celal Osmanağaoğlu ile kimi zaman kendi ana dilleri Lazca, kimi zaman da Kürt yoldaşlarından öğrendikleri Kürtçe kelimelerle söyleştik. 

‘AKP’YE DUR DİYECEK OLAN HDP’DİR’

Türkiye’de herkesin ayrımcılığa ve baskıya maruz kaldığını belirten Celal Osmanağaoğlu, halklara “Yeni Türkiye” olarak sunulanın aslında bir dikta rejimi olduğunu vurgulayarak, “AKP’ye dur diyecek, bu dikta rejimine dur diyecek tek parti HDP’dir. Bu nedenle de bu kadar saldırganlaşıp, HDP üzerine oyunlar oynuyorlar”dedi.  Recep Demirci ise HDP’ye yönelik gelişen saldırıların AKP, CHP ve MHP tarafından hiçbir zaman üstlenmemesine dikkat çekti. Demirci, “AKP’nin alttan alta saldırıları desteklediğini ve bu şekilde MHP seçmenine göz kırptığını biliyoruz. Süleyman Soylu’nun ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası bu saldırılar artmıştır” dedi. 

‘TARAFTAR ÜZERİNDEN OYUN OYNANIYOR’

Kendisinin de öğrencilik yıllarında Trabzon’da olduğunu ve oradaki linç kültürüne yakından tanık olduğunu belirten Recep Demirci, o günleri, “Neredeyse sokağa çıkamıyorduk en ufak yürüyüşümüzde bile yurttaşları galeyana getirip bizim üzerimize saldırtıyorlardı” sözleriyle anlatırken, bugün gelinen noktada HDP’ye yönelik saldırılarda Trabzonspor taraftarlarının kullanıldığını ve taraftar üzerinde oyunlar oynandığını söyledi. 
 

Trabzonspor taraftar grubu başkanının, il başkanlarının parti yöneticilerinin bile çıkamadığı otobüse çıkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın boğazına atkı takan biri olduğunu belirten Demirci, “Trabzonspor’u hepimiz gönülden destekliyoruz. Ama taraftarların milli duyguları kullanılarak, HDP’ye saldırmaları sağlanıyor. Bunu bizzat taraftar grubu başkanı yapıyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil” dedi. 

‘BARIŞ ELİNE KARADENİZ’DEN YANIT VERİYORUZ’

Partilerine dönük saldırıları bu sözlerle değerlendiren Demirci ve Osmanağaoğlu’nun HDP’den aday olma nedenlerine verdikleri yanıt da çok net. Her ikisi de “Ülkede yıllardır süren bir savaş var. Bu savaşta ölen her genç, bizim çocuğumuz, kardeşimiz, değerimiz. Savaşa karşı, HDP’den uzanan barış ve kardeşlik eli var. Bu barışa katkımız olacaksa, bu katkıyı Artvin’den Lazlar, Hemşinler ve Gürcüler olarak sunmak istiyoruz. Kürt halkının uzattığı barış eline, Karadeniz’den biz de karşılık veriyoruz” cümleleriyle soruya yanıt veriyor.

‘FAŞİZMİN BARAJLARI, KARADENİZ’DEN YIKILACAK’

Çiftçilik yapan Laz bir ailenin çocuğu olan Recep Demirci, halkların bir arada kendi kimlikleri ve dilleri ile özgürce yaşamasının ve dayanışmasının önemini Kobanê’yi işaret ederek vurguluyor.  Kobanê halkları ile dayanışmak için Suruç’a, Newroz için ise Diyarbakır’a gittiklerinde kendilerine yönelik gösterilen yaklaşım nedeniyle mutlu olduklarını ifade eden Demirci, “Diyarbakır’da Kürtlerle birlikte horon oynadık. Aslında ne kadar kardeşçe yaşayabileceğimizi bir kez daha gördük. Sistem partilerinin yapamadığı şey de bu. HDP, tüm halkların eşit ve kardeş olduğunu gösterdi. Sadece Kürtlerin değil, diğer bütün halkların çeşitli sorunları var. Lazların, Hemşinlilerin de Kürtler gibi ana dil sorunu var. Karadeniz’de bize yönelik baskı uygulamalarının altında yatan asıl neden de halkları bu konuda uyandırmamak. Karadeniz halkları da katledilmiş, Hemşinliler, Lazlar, Rumlar katledilmiş. Bugün Trabzon’da Rumca konuştuğunu söyleyen insan yok. Evlerinde gizli gizli konuşuyorlar ve hepimiz biliyoruz ki orada Rumlar var” diye konuştu. 

“Biz Kürtlerle dostuz. Gürcüler, Lazlar tüm halklar kardeşçe birlikte yaşayabiliriz. Şimdi uzun yıllardır süren savaşa karşı barışı dillendiriyoruz. Bölgede en milliyetçi olanların da askere gitmemek için her türlü entrikayı yaptığını biliyoruz o zaman barışı neden savunmuyoruz? Türkiye ekonomisi bütçesini savaşa harcamakta ancak barış olursa, bu bütçe eğitime, sağlığa aktarılabilir” diyen Demirci, sırf bu nedenlerden dolayı bile barışa oy verilmesi gerektiğini vurgulayıp, kent halkından destek beklediklerini ifade etti. HDP’ye verilen her oyun, barışa verilecek destek anlamına geleceğinin altını çizen Demirci, “Gittiğimiz her ilde evde bunu anlatıyoruz ve anlattıklarımız karşılık buluyor. Bu yüzden de HDP, Karadeniz’de oy patlaması yapacak. Faşizmin barajları, Karadeniz’den yıkılacak” ifadelerini kullandı. 

HDP’Yİ MECLİSE TAŞIYALIM

HDP’nin iddia edildiğinin aksine ayrıştırmak yerine, bütünleştiren bir parti olduğunu “Barışı sağlamanın yolu Türkiyelileşme ise, HDP bunu yapıyor” diyerek dile getiren Celal Osmanağaoğlu da Artvin halkı ile birlikte tüm Türkiye halklarına “Barış isteyen herkes faşizme, diktatoryaya karşı çıkan herkes, HDP ye oy vermeleridir.  Eğer AKP’nin zulmünden, garabet hukuk anlayışından kurtulmak isteniyor ise HDP’yi Meclise taşıyalım” çağrısında bulundu. (ArtvinDİHA)

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Pamela J. Olson:Ölüm muhasebecisi gibi hissediyorum

SONRAKİ HABER

İç Güvenlik Terörü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...