27 Nisan 2015 00:53

Ölüm soluyoruz desek yeridir

İMES D Blokta bulunan Ercan Premiks Kauçuk’ta çalışan bir işçiyim. İşyerimizde toplam 15 işçi arkadaşımız çalışıyor. Kauçuk hammaddesini işleyerek asıl fabrikaya yolluyoruz.

Paylaş

Ercan Premisk’te çalışan bir işçi
İstanbul

İMES D Blokta bulunan Ercan Premiks Kauçuk’ta çalışan bir işçiyim. İşyerimizde toplam 15 işçi arkadaşımız çalışıyor. Kauçuk hammaddesini işleyerek asıl fabrikaya yolluyoruz. Benim emekli olmuş işçi arkadaşların yanı sıra Afgan ve Suriye kökenli işçi arkadaşlarımızla birlikte çalışıyoruz. Hem Afgan , hem de Suriye kökenli işçi arkadaşlarımıza iyilik yapılmış kisvesi altında ağır bir sömürü dayatılıyor.
Çalışmaktan başka alternatifleri olmayan bu arkadaşlarımız, birazda dinsel inançları gereği verilenle yetinmek zorunda bırakılıyorlar. Oturma iznini 6 aylık sürelerle alan göçmen işçiler, çalışma izniyle İŞKUR aracılığı ve İMES yönetiminin işbirliğiyle işe alınıyor. Yol ücretlerimiz ödenmiyor. Sadece öğlen yemekleri için ücret ödeyen patronumuz, bu ağır çalışma koşullarına rağmen göçmen işçilere asgari ücret uyguluyor. İşyerimiz çok havasız. Mevcut havalandırma sistemi hiçbir şeye yaramıyor. Kullandığımız maskeler bez ve kalitesiz. Ölüm soluyoruz desek yeridir.
Çalışırken kullandığımız eldivenler çabuk yırtıldığı için kimyasallarla temas etmek zorunda kalıyoruz. Deri döküntüleri ve ağır kaşıntı halleri yaşıyoruz. Doktora, yani hastaneye gitmek ücretinin kesilmesini göze almaktır. 8 saat yerine 11-12 saat çalıştırılıyoruz. Hiçbir sosyal hak yok. Ne ikramiye var, ne de gıda yardımı var. Patronumuz lütfederse bir torba yiyecek verilir bize yılda bir kez. Denetleyen yok bu işyerlerini. İşçi sağlığı iş ve iş  güvenliği  tedbirleri için patronlara birkaç gün eğitim verilir. Bunun dışında bir tedbir yok. Siyasi hayatımıza ipotek koymak istiyorlar patronlar. Hangi partiyi destekliyorlarsa bizim oraya oy atmamızı istiyorlar. Direnişten, grevden, hak almaktan, adaletten bahsetmek yasak. 1 Mayıs yasal olarak ücretli izinden sayılmasına rağmen patronun onayı olmadan 1 Mayıs’a katılmak, işe gelmemek işten atılmayı gerektiriyor. Resmi bayram bilmez patronlar. Ben 1 Mayıs’ta yasal hakkımı kullanmak istiyorum, 1 Mayıs’a katılmak istiyorum. Arkadaşlarımın bir kısmı da bunu istiyor. Haftalık çalışma süresi 5 gün 35 saat olsun, 7 saatlik iş günü uygulansın istiyorum. İMES işçileri artık örgütlenmenin eşiğinde. Yılardır çalışıyoruz, sürekli kaybediyoruz. Artık kazanan biz olmak istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Anti depresan ilaçlarla çalışıyoruz

SONRAKİ HABER

Özel istihdam büroları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa