19 Nisan 2015 03:38

Bazen şüpheleniyorum

Paylaş

Fırat TURGUT

* Cumhurbaşkanının, sırf “Bana muhtar bile olamazsın dediler” diyebilmek için sarayında muhtarları ağırladığından,
* Cumhurbaşkanı il ismi söylediği zaman, o ilden (kendi imkanlarıyla) gelen muhtarların, bir talk show programı sunucusunun programa katılan okulları saydığı zaman o okulda okuyan öğrencilerin bağırdığı gibi “Ooouuu” tadında sesler çıkardıklarında çocuklar gibi şen olduğundan,
* Aynı zamanda “Biz sana başbakan, cumhurbaşkanı olamazsın demedik, muhtar olamazsın dedik” demek isteyen, ama malum nedenlerden dolayı diyemeyen muhtarların da Cumhurbaşkanını dinlerken bıyık altından güldüğünden,
* Bunun üzerine cumhurbaşkanı “Ben de bir nevi Türkiye’nin muhtarıyım” diye muhtarlıkta ısrar edince; böyle bir durumda böyle bir muhtarın ihtiyar heyetinin de ismi kimi iddialara karışmış içişleri bakanı, ekonomi bakanı, çevre bakanı ve AB bakanından oluşabileceğinden şüpheleniyorum.

***

* AKP milletvekili aday listesinde ismini görmediği için AKP’den istifa ederek, CHP ve MHP’ye oy isteyen Isparta Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Aybatılı’nın, CHP ve MHP’nin “AKP’yi içeriden fethetme” ittifakının başrolü olduğundan,
* “AKP’yi içeriden fethedecek kişi” olamayınca, AKP’den ayrılmasına rağmen badem bıyıklarını kesmeyi unuttuğundan,
* CHP ve MHP’ye destek istemenin yanı sıra önümüzdeki günlerde CHP ve MHP’ye seçim ittifakı yapma önerisi getireceğinden,
* Kabul edilmeyince de siyasetten elini ayağını çekip Isparta’da küçük bir bakkal dükkanı işleteceğinden şüpheleniyorum.

***

* “Osmanlı’nın 90 yıllık reklam arası sona erdi” diyen AKP’li vekil Eczacı Tülay Babuşçu’nun, aday listelerinde ismiyle karşılaşmadığı için geceleri uyuyamadığından, uyumak için ‘yeniçeri’ saydığından,
* Seçimlerden sonra “Osmanlı padişahı bu ilaçla iyileşti” diye reklam kanallarında ilaç satımına başlayacağından,
* O da olmadı, “Osmanlı’yı Anlatan Dizilerde Kostüm Danışmanlığı Derneğini” kurup, o derneğin başkanı olacağından,
* Ve her daim, Osmanlı’yı anlatan dizilerin ortasında reklam girdiği için, dizinin yayınlandığı kanalı RTÜK’e şikayet edeceğinden şüpheleniyorum.

***

* Seçimler yaklaşınca, “PKK’lilerin, HDP’ye oy vermeleri için HDP’lilere baskı yaptığı” gerekçesiyle yapılan operasyonu (provokasyonu), hükümetin eline-yüzüne bulaştırdığından,
* “Halk, tulumun kenarından tutmak suretiyle yardım etti” diye açıklama yapan İçişleri Bakanlığının, bizlere İdris Naim Şahin’i arattığından,
* AKP’nin bu seçimlere ilişkin en çılgın projesinin “7 Haziran’da bize oy verin, 8 Haziran’da Kabataş görüntülerini izleteceğiz” şeklinde olmasından,
* 400 vekil isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir an düşünüp Mehmet Metiner’i hatırlaması sonucu sayıyı 335’e indirdiğinden şüpheleniyorum.

***

* Diyarbakır’da il genelindeki imam hatip okulu müdürleriyle toplantı yapan Bilal Erdoğan’ın, önce Diyarbakır yerine Batman'a gittiğinden,
* Kendisinin istediği toplantının neden yapıldığını, müdürlerin 3 saatlik ısrarlı çabaları sonucu anladığından,
* Ulu Cami’deki Cuma namazını kılarken, yanlış yapmamak için gözlerinin ucuyla yanındaki bıyıklı amcayı taklit ettiğinden şüpheleniyorum.

***

* “İki bin yirmi üç, yüz yaşındayız/Hedefimiz yine büyük Türkiye/Küresel güç olma yarışındayız/Kızıl elmamızdır yeni Türkiye/Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan/Gücümüz daima Allah'tan alan...” gibi sözlerle Yeni Türkiye Marşı’nı yazan ve besteleyen Hasan Celal Güzel’in, ilkokul çağlarında 23 Nisan günleri hiç şiir okutulmadığı için travma yaşadığından,
* Yazdığı şiirleri gösterdiği kişiler arasında “Sen şemsiye satmaya devam et” diyebilecek yetenekte kimsenin olmadığından,
* Bu marşı yazarken kendisini piyasada tutunamayan türkücü gibi hissettiğinden,
* Halkın hafızasında ise Cumhurbaşkanının da beğendiği bu marştan öte “Kırk Haramiler” marşının daha fazla yer ettiğinden ve edeceğinden şüpheleniyorum.

ÖNCEKİ HABER

Galeano’nun anahtarları

SONRAKİ HABER

Peki ya Kürt'ün canı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...