30 Mart 2015 01:06

Metal işçisi mücadeleci bir yol arıyor

Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin grevi için hükümetin “milli güvenliği tehdit” iddiasıyla aldığı 2 aylık erteleme süresi bugün doluyor. Yasalara göre sendikanın 6 iş günü içerisinde Yüksek Hakem Kuruluna başvuruda bulunması gerekiyor.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
Gebze

Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin grevi için hükümetin “milli güvenliği tehdit” iddiasıyla aldığı 2 aylık erteleme süresi bugün doluyor. Yasalara göre sendikanın 6 iş günü içerisinde Yüksek Hakem Kuruluna başvuruda bulunması gerekiyor. Yüksek Hakem Kurulu da 60 gün içerisinde toplusözleşmeyi hazırlayacak. Yüksek Hakem Kurulu’ndan Türk Metal ile MESS’in imzaladığına yakın bir sözleşme çıkacağını söyleyen Gebzeli metal işçileri, grev sürecinin bu noktaya getirilmesine tepkili. Herkesin güvendiği kesimlerle bir araya gelerek çıkış yolu aradığını anlatan işçiler, “Bu toplantılar mücadeleci bir temelde birleşmeli” dediler. 

İŞÇİLERİN BEKLENTİSİ YOK

Sarkuysan işçisi, fabrikada hayat normale döndüğünü, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerin sözleşmeden daha çok konuşulduğunu söyledi. Sendikalarının bundan sonra bir şey yapacağına dair inançları yok denecek kadar azalmış. Bu nedenle müdürün diğer fabrikaların verdiği zammı vereceğini söylemesi daha çok etki etmiş işçiler arasında. Müdürün Sarkuysan’da hissesi olması nedeniyle bu sözün yerine getireceğini düşünüyor işçiler. “Adnan Serdaroğlu (Birleşik Metal-İş Genel Başkanı) mücadeleye devam edeceğiz deyince çoğumuz işgal beklemiştik. Ama bunun yerine işçileri fabrikaya sokup gazını aldılar” diyen Sarkuysan işçisi, “Sendikanın Yüksek Hakem Kurulundan çıkacak sonuca göre de bir planı yok” dedi. Bu konuşmaya dahil olan Kroman Çelik işçisi de “İşçiyi bıktırdılar. İşçi tüm temsilcileri ve sendikacıları sildi. 3 yıl meselesi hiç tartışılmıyor artık. Herkesin elinde hesap makinesi ile alınacak zamları hesaplıyor” dedi.

TEMSİLCİLER TOPLANTIYA ALINMADI

Adnan Serdaoğlu’nun, “Bunlar kaosu fabrikanın içine soktular. Bundan iş barışı olmaz. İşçilerin mücadelesini soğutamayacaklar” sözlerine atıfta bulunan Kroman Çelik işçisi, şunları söyledi: “Ancak şuan gayet barış içerisinde çalışıyoruz. 2 gün 1 saatlik iş durdurma dışında bir şey yapılmadı. Şuan bir kaos varsa o da sendika içerisinde yaşanıyor. Kimin ne dediği ne yaptığı belli değil. Şeffaflık yok. Ortalık kirli bilgi ile kaynıyor.”

Sarkuysan’da bir protokol imzalandığı söyleniyor. Ancak içerisinde ne olduğunu kimse bilmiyor.  Protokolde yüzde 14 zam ve sosyal haklara yüzde 50 artış istendiğinin söylendiğini belirten Sarkuysan işçisi, “Ancak  bunların hepsi söylenti. Net hiçbir şey yok” diye konuştu. Bilgi verilmemesine tepki gösteren Kroman Çelik işçisi de “MESS ile görüşürken toplantıya temsilciler katılıyordu. Şimdi patronlarla birebir yapılan toplantılara temsilciler katılmıyor. Ne konuşulduğunu bilmiyoruz. Kaç kere onlarca arkadaşla birlikte şubeye giderek şube yöneticilerini sıkıştırdık ancak hiçbir bilgi alamadık. Rakam konuşmadık deniliyor. Madem öyle ne konuştunuz diye sorduğumuzda ise yine cevap verilmiyor. Tutanak tutulmuyor. Sanki biran önce yasal süreç tamamlansın bu iş kapansın isteniliyor” diye konuştu. 
“Büyük bir irade ortaya çıkmasına rağmen sendika yasaları göstererek işçiyi içeri soktu. Grev bittiğinde de işçiye dönülmedi” diyen Kroman Çelik işçisi, süreçte yapılacaklara asıl kararı vermesi gerekenin işçiler olması gerektiğini ifade etti. 

GREV DÖNEMİNDEKİ ETKİ AZALMAYA BAŞLADI

Geçtiğimiz günlerde kongresini yapan Türk Metal üyesi bir işçiyle görüşüyoruz. Birleşik Metal-İş yaptıklarının Türk Metal’in elini güçlendirdiğini söyleyen işçi, kongrede Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın “Madem grev dediniz grevi yapacaktınız. Grevinizin arkasında duracaktınız. Grev sürecinde işten atmalar yaşandı. Birleşik Metal-İş arkasında durmadı. Grev sonrası işçiler mağdur edildi. Kapalı kapılar ardından pazarlıklar yapıldı. Biz böyle yapmazdık. Sonuna kadar götürürdük” dediğini hatırlattı. İşçi Türk Metal üyeleri arasında Birleşik Metal-İş’e yönelen ilginin, grev yasağı sonrası yaşananlar nedeniyle azaldığını ifade etti. 

Sendikal demokrasinin en büyük ihtiyaçları olduğunu anlatan işçi, yaşadıkları seçim sürecini şöyle anlattı: “Delege seçimleri yapılırken baştemsilci bazı işçilerin yanına giderek ‘Delege seçimleri yapıyoruz. Çok duyurmuyoruz. Panoya küçük bir kağıt astık. İşçilerin sevdiği bizim de onay verdiğimiz kişileri delege olarak seçiyoruz. Onları biz ayarlayacağız. Formaliteden seçim olacak. Biz bunları şubede ayarlayacağız’ dedi. Ancak seçim günü işçilerin haberi oldu. Herkes temsilci seçtiğini sanıyor. Delege seçtiğini bile bilmiyor. Daha sonra kongreye geldikHer şey ayarlanmış. Zaten hepsi seçilmiş delegeler. Konfetiler patlatıldı. Sendikayı öven sloganlar atıldı. Pevrul Kavlak kürsüye çıktı sonrasında 2 tane işçi, 3 de patron temsilcisi konuştu. İşçiler sendikayı yere göğe sığdıramazken, patronlar da nasıl büyüdüklerini anlattı. Kongre 1 saat 15 dakika sürdü. İşçilerin bu kadar sorunu varken bu kadar büyük bir sendikanın kongresinin bu kadar kısa sürmesi zaten her şeyi anlatıyor”

İŞÇİLER KENDİ ARALARINDA TOPLANTILAR YAPIYOR

Bir yandan da işçiler arasında hiçbir dönem sağlanamayan birlik sağlanmış durumda. Bu kdar olumsuzluğun içinde tek kazanımın bu olduğu söyleniyor. Sarkuysan işçisi şunları söyledi: “Şimdi Sarkuysan’da 1 işçi atılsa 400 işçi kapıya dökülür. Ancak işçiler yine de kendi başına bir şeyler yapabilecek durumda değil. Tüm işçiler bir kurtarıcı bekliyor. Herkes baştemsilcinin ağzına bakıyor. İşçinin sürekli başkalarını kurtarıcı aramaktan kurtulması gerekiyor. Kendisinin kurtarıcı olması gerekiyor.” 
Bunun için sendikal demokrasinin çok önemli olduğunu düşünüyor işçiler. Sendikal demokrasinin yolunun fabrikalardan geçtiğini ve bu bilinci harekete geçirecek mekanizmalar kurulması gerektiğini dile getiren Kroman Çelik işçisi, “Herkes kendi arasında toplanıyor. Ancak bunları birleştirecek ortam halen oluşmuş durumda değil. Bunun mücadeleci bir temelde birleşmesi gerekiyor” dedi. 

Grev yasağı karşısında mücadeleci bir anlayışla hareket edilmesi halinde daha farklı sonuçların çıkacağını tüm işçiler söylüyor. Bu nedenle üretime yönelik eylemler dışındakileri boş eylemler olarak görüyorlar. Bu sürecin bir bilinç yarattığını ifade eden işçiler, “Burada iş mücadeleci işçilerin açacağı platforma bakıyor” dedi. 

Grev yasaklandıktan sonra tepkinin hükümete yöneldi ancak sendika bir süre sonra tutumu nedeniyle sendikaya yönetimine de yöneldiğini ifade eden işçiler, “Çünkü işçi hükümetin ertelediği ilk grev değil. O yüzden işçi bu durum karşısında sendika ne yapacak diye bakıyordu. Özellikle genç işçiler sendikanın bu tutumunu kabul etmiyor. Genç işçi önümde 30 yıl var diyor ve geleceği düşünüyor” diye konuştu.
Sarkuysan işçisi de birbirine güvenen işçilerin kendi aralarında toplanarak çözüm yolları aradığını söyledi. Bu toplantılar gruplar halinde yapıldığını, herkse güven duyduğu işçilerle bir araya geldiğini anlatan işçi, “Şu anda büyük birlik var ancak sendikaya güven olmadığı için herkes güvendiği kişilerle toplanıyor. Sendikayı açıktan eleştirirsem sendika beni çizer diye düşünüyor” dedi.  

“Tüm yapılanlara rağmen sendikacılar şuan dışarı çıkalım dese işçi dışarı çıkmaya hazır” diyen Kroman Çelik işçisi, “Şimdi daha ilerisini neden yapamadığımız tartışıyoruz. Nerede yanlış yaptığımızı konuşuyoruz” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

Türk Traktör’den 350 işçi atıldı: Ya Sakarya ya işsizlik

SONRAKİ HABER

‘Eskiden köle varmış abe şimdi onun adı işçi’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...