27 Mart 2015 12:23

Tiyatrocular sabah adliyede, akşam temsilde

Atatürk Kültür Merkezinin 7 yıldır kapalı olmasıyla ilgili Kültür Sanat Sen, Oyuncular Sendikası, İŞTİSAN, AKM’deyiz İnisiyatifi İstanbul Adliye Sarayı önünde bir açıklama yaptı, ardından suç duyurusunda bulundu.

Paylaş

Ezgi GÖRGÜ
İstanbul

Atatürk Kültür Merkezinin 7 yıldır kapalı olmasıyla ilgili Kültür Sanat Sen, Oyuncular Sendikası, İŞTİSAN, AKM’deyiz İnisiyatifi İstanbul Adliye Sarayı önünde bir açıklama yaptı, ardından suç duyurusunda bulundu.

Oyuncular Sendikası Başkanı Meltem Cumbul,  Dünya Tiyatro Günü’nde sanatçılar, tiyatrocular, oyuncular, yazarlar, sinemacılar, mimarlar ve sanatseverler adına, AKM hakkında suç duyurusunda bulunmak için burada olduklarını söyledi.

Türkiye’de toplumun sanat hafızasının en önemli figürlerinden olan ve kültürel miras değeri taşıyan AKM’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2008 mayısında etkinliklerine son verildiğini belirten Cumbul, AKM’nin 7 yıldır kültür-sanat düşmanlığının kurbanı olduğunu, atıl ve battal halde tutulduğunu söyledi.

AKM’nin tarihi boyunca birçok toplumsal etkinliğe ev sahipliği yapan Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile bütünleştiğini vurgulayan Cumbul, kültür merkezinin “1. Derece Kentsel Sit Alanı” dahilinde “1. Grup Tescilli Kültür Varlığı” olduğunu aktardı.

Cumbul, açıklamanın devamında “Koruma Bölge Kurulu, 2863 sayılı Yasa, ilgili yönetmelik, yönerge, ilke kararları ve kararların devamlılığı ilkelerine aykırı olarak, 24.12.2008 gün ve 2268 sayılı kararıyla AKM’nin kültürel değerini yok eden bir avam projeyi onaylamıştır” diyerek Kültür Sanat Sen’in İstanbul 9. İdare Mahkemesinde açtığı dava sonucunda AKM’nin yıkım ve tadilat çalışmalarını öngören bu onay işlemini iptal ettirdiğini belirtti.

Yargı kararından sonra İstanbul’un en önemli kültür ve sanat mekanı AKM’nin rölövelerine uygun olarak hazırlanan restorasyon projesinin gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak TMMOB Mimarlar Odası ve Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında bir mutabakatın oluştuğunu dile getiren Cumbul, bakanlığın 2012’nin sonuna doğru AKM’nin 29 Ekim 2013’te kullanıma açılacağını, restorasyon için karşılıksız fon bulunduğunu ve sözleşme yapıldığını söyledi.

Bu açıklamadan sonra 2013’te haziran ayında, Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın “AKM inşallah yıkılacak” dediğini, ardından bakanlığın projeyi durdurduğunu da vurgulayan Cumbul, “Kapatıldığı tarihten itibaren yapılan tadilat ve onarım çalışmaları sonucunda AKM tahrip olmuş ve kullanılamaz durumda bırakılmıştır. İçinden çıkarılan mobilyaların, sanat eserlerinin ve diğer her türlü malzemenin akıbeti o günden bu yana meçhuldür.” dedi.

Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın AKM’nin restorasyonu için aldığı fonun nereye gittiğinin de bilinmediğini vurgulayan Cumbul, “Bizler AKM’yi istiyoruz! Bırakın biz onarırız!” dediklerini ve AKM’deyiz İnisiyatifi olarak, 7 yıldır binanın onarımını engelleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

AKM’NİN HESABINI SORMAYA GELDİK

Dünya Tiyatro Günü’nde neden adliye önünde olduklarını sorduğumuz sanatçılar, AKM’nin neden kapalı olduğunun hesabını sormaya geldik diyerek görüşlerini aktardı.

‘TİYATRO GÜNÜNDE ADLİYE ÖNÜNDE KUTLAYAN BİR TEK BİZ VARIZ’

Iraz Yöntem: 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde gününü adliye önünde kutlayan tek sanatçı biziz galiba çünkü sanatımızı icra edebileceğimizi alanlar birer birer elimizden alındı. Buna karşı suç duyurusunda bulunmaya geldik, çünkü buralar kamusal alanlar ve aynı zamanda kültürel varlıklardır ve korunması kanunlar çerçevesinde korunmak zorunda olan yerlerdendir, dolayısıyla buraya suç duyurusunda bulunmaya geldik. Neden kapalı olduğunu, ayrılan fonların nereye gittiğini, içinin nasıl talan edildiğini, içindeki aksamın nerelerden çıkacağını sormaya geldik. Ne acıdır ki Dünya Tiyatro Günü’nde biz bir suç duyurusunda bulunuyoruz. Böyle bir şeyi yaşamak da varmış ülkemizde.

‘MÜCADELEYE DEVAM ETMEMİZ GEREK’

Defne Halman: Maalesef böyle bir tabloyla karşı karşıyayız, 7 yıldır AKM kapalı, mekanlar kapatılıp talan ediliyor, AVM’ler yapılıyor, bunların hepsi gözümüzün önünde olan kültür katliamları. Sokaklara dökülüyoruz,  karşı çıkıyoruz ama karşımızda o kadar hırslı, hınçlı, karanlık bir güç var ki ancak biz de direnerek buna karşı koyabiliriz, kamuya açık olması gereken yerlerin tekrar halkla, sanatla, sanatçılarla buluşması mümkün olacaktır. Buna inanmamız gerekiyor, bu sebeplerle mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor.

‘HER YER HER YERDE, AKM’YE İHTİYACIMIZ VAR’

Müjgan Özçay (Kültür Sanat Sen): Bizim aslında şu an provada, temsilde olmamız lazım. Ama biz görüyorsunuz binamız olmadığı için sersefil, göçmen kuşlar gibi her yerdeyiz. Koskoca bina dururken ve harabeye çevrilmişken reva mı? AKM, Türkiye’nin ve İstanbul’un gözbebeği, kaldı ki İstanbul’da bizim gibi büyük kuruluşların temsil verebileceği başka bir sahne yok. Çünkü bizim bir orkestra çukuruna ihtiyacımız var, çok basit, başka bir yerde yok, Süreyya Operası hariç, orası da küçücük. Onun yanında bizim temsil yapabilmemiz için bizim dekor yapmamız lazım. Atölyelere ihtiyacımız var, depolara ihtiyacımız var. Bunların her birisi İstanbul’un değişik yerlerine saçılmış vaziyette. İdari binamız Taksim’de, prova binamız Üsküdar’da, temsil binamız Kadıköy’de, öbür temsil binamız Fulya’da, depolarımız Kartal’da, Maltepe’de. İşin en ilginç tarafı bizim bir temsil yapabilmemiz için bütün buralardan dekorları, kostümleri, malzemeleri getirmek zorundayız. Bu ne demek; bu emek demek, bu zaman demek, bu israf demek. Kaldı ki hem para hem emek kaybı. Bizim teknik elemanlarımızın günde kaç saat çalıştığını biliyor musunuz? Günde 10-12 saat, 7 gün çalışıyorlar. İnsaf” dedi. Özçay, izleyicilerin de bundan mağdur olduğunu belirterek “Seyircimiz, İstanbul’un çeşitli yerlerinden geliyor, Taksim’de sanat izliyordu, bu ne anlama geliyor, şimdi izleyemiyorlar. İstanbul hangi belediyeye ait, AKP’ye ait. Hadi elimizden AKM’yi alarak cezalandırdın. Sanata, sanatçıya zaten yok hükmünde dedin. Peki sana oy veren vatandaşı neden cezalandırıyorsun?” dedi. Özçay, bu sebeplerle AKM’nin bir simge olduğunu, sanata, sanatçıya ve vatandaşa verilen değerin de göstergesi olduğunu vurguladı.

‘AKM’YE TAHSİS EDİLEN 70 MİLYON LİRA NE OLDU?’

Üstün Akmen (TEB): Gezi Pastanesi sahibinin bir santim bile aşmadık hudutlarımızı diyorsa da parsel parsel aşılmış durumda. Gezi Pastanesi’nin hemen yanındaki iki parsel, ki biri İstanbul Belediyesi tarafından AKM’ye tahsisli, diğeri Hazine tarafından AKM’ye tahsisli, dolayısıyla AKM’nin malı. Bunları şimdi işgal etti, onun üstüne inşaat yapıyor. Bunun bir kere kesin olarak durdurulması gerekiyor. Suç duyurusunda bir eksik olduğunu da söyleyen Akmen, “İstanbul Kültür Başkenti Ajansı Yönetim Kuruluna da suç duyurusunda bulunmak lazımdı. Çünkü Kültür Bakanlığı tarafından AKM’ye tahsis edilen 70 milyon liraya ne oldu, onun da açıklanmasında fayda var.” dedi.

İzleyicilerin de AKM için bir araya gelmesini savunan bir tiyatro izleyicisi Güler Baltaişlemez de “İzleyicinin çok önemli olduğunu düşünüyorum, 20’li yaşlarda Atatürk Kültür Merkezine gidiyordum ve kapanana kadar gitmeye devam ettik, bize bir söz verildi açılacak diye, o zaman inandık, hep takip ettik ama hiçbir sonuç yok. Gözümün önünde çürüyor ve çok üzülüyorum. Bir an önce onarılsın, 40 yıllık izleyiciyim ben.” Diyerek süreci takip edeceğini belirtti.

ÖNCEKİ HABER

Açıklamaya katılan 8 çocuğa 'örgüt propagandası' soruşturması

SONRAKİ HABER

Patron asgari ücret zammını bile vermedi, işçi iş bıraktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...