17 Mart 2015 00:21

İÜ’de güvenlik görevlisi olmak...

Görev yerlerimiz ve izin günlerimiz keyfi olarak değiştirilmekte veya sabit bırakılmakta. Örnek vermek gerekirse afiş indirme veya öğrencilere karşı tutumlarımız insani şekilde olduğu zaman bize bu tür cezalar veriliyor

Paylaş

İstanbul Üniversitesinden bir grup güvenlik görevlisi
İSTANBUL

Biz İstanbul Üniversitesinde özel güvenlik olarak çalışmaktayız… İş kanunlarına ve teknik şartnameye bağlı olarak çalışmaktayız. Dolayısı ile de malumunuz işçiyiz. Türkiye’deki her işçi gibi minumum ücret maksimum çalışma şartlarında mobbing ve yıldırma politikalarıyla her gün biraz daha ezilip sindirilmeye, keyfi uygulamalarıyla hukuka uygun olmayan bir takım işleri bize zorla dayatmaya çalışıyorlar.
Bizi hemen hemen her gün öğrenciler ile karşı karşıya getirip onların üzerine saldırmaya, bize karşı düşman ettirmeye kışkırtmaya çalışılmaktadır. Kapılarda öğrencilerin  isimlerini sivil polislere vermemiz isteniyor. Sivil polisler direk olarak isimleri alamadığı için güvenlikler üzerinden fişlemeye uğraşıyorlar. Bundan ayrı olarak da birçok işleri bizlere yaptırmaktadırlar. 
Duvarları boyamak, bahçe sulaması, afiş ve pankart toplaması, yere paspas çekme vs… Öğrenci eylemlerinde bizleri çevik kuvvet önüne kalkan görevinde kullanıyorlar. Halbuki bizim çevik kuvvet gibi ne kaskımız ne koruyucu kıyafetimiz ne copumuz ne de kalkanımız var. Bizim bu durumumuz iş güvenliğine aykırı bir durumdur. Birçok arkadaşımızın bu tür eylemlerde kolu bacağı kırılmış kafası yarılmış çeşitli yerlerinden yaralanmıştır. Kurum hiçbir şekilde sahip çıkmamış olup ayrıca müdürler tarafından işyeri kaza raporu alınmayıp hastalık raporu alınıp olay örtbas edilmektedir.
Olaylar neticesinde yaralanan arkadaşların gelmediği günler maaşlarından kesilmekte, sigorta primleri ödenmemektedir. Açılan kamu davalarında da güvenlik işçisi arkadaşlarımız yalnız bırakılarak hiçbir hukuki destek görmemektedirler. Bizler ayrıca net maaşlarımızın ne olduğunu bilmiyoruz. Her ay beklediğimizden düşük ücretler alıyoruz. Maaş bordroları zorunlu olarak bize verilmesi gerekirken 1 yıldır hiç verilmiyor. Görev yerlerimiz ve izin günlerimiz keyfi olarak değiştirilmekte veya sabit bırakılmakta. Özellikle bu uygulama üzerimizde tehdit unsuru olarak ilk sıradadır. Örnek vermek gerekirse afiş  indirme veya öğrencilere karşı tutumlarımız insani şekilde olduğu zaman bize bu tür cezalar veriliyor… İstanbul Üniversitesi gibi köklü bir eğitim kurumunun bu tür zihniyetli insanların yönetici pozisyonunda olması bunların kurum içi yönetimine, emniyete, çalışma bakanlığına birçok kez şikayet edilmiş olmasına rağmen hâlâ bizlere aynı tutumun devam etmesi manidardır!
İstanbul Üniversitesinde iki çeşit güvenlik bulunmakta. Birincisi memur statüsünde kendi kadrosuna dahil merkez güvenlik adı altında müdür ve müdür yardımcısı, şef kadrosu bulunan birim. İkinci olarak da biz taşeron güvenlik işçileri. Esas yoğun şekilde çalışan bizler olup sosyal güvenlik ve maaşlarımız onlardan kat kat düşüktür. Biz taşeron güvenlikler olarak bu merkez güvenlik müdürlüğüne bağlıyız. Bu kişilerden emir alırız. İzin günlerimizi, nöbet yerlerimizi, vardiyalarımızı, yıllık izinlerimizi dahi bu kişiler belirlemektedir. Bizleri işe alıp çıkartan da bu kişilerdir. İşte mesele de burada başlamakta. Bu merkez müdürü ve şefinin elinde bu kadar yetki olduğu için birçok kanunsuz iş, çıkar ve rant güvenlikler üzerinden baskı ve korkutma ile yapılmaktadır. 
Örnek vermek gerekirse  bir bayan arkadaşımız, 7 aylık hamile olduğu gerekçesi ile istifaya zorlanmış arkadaşımızın direnmesi sonucunda sahte imzalar düzenlenerek işten atılması sağlanmıştır. Ertesi günü merkez güvenlik müdürü kendi kızını işe almıştır. Yapılan şikayetler sonucunda 8 ay sonra soruşturma açılmış soruşturmanın sonucunda merkez müdürünün kızının İstanbul Üniversitesinde öğrenci olduğu, aynı zamanda üniversite bünyesinde part time çalıştığı, güvenlik görevlisi olup işe gelmediği halde haksız kazanç sağladığı tespit edilmiştir. 

ÖNCEKİ HABER

Foça'da da mülteciler dayıbaşı insafına terk edildi

SONRAKİ HABER

İşçi, bu bozuk düzenden rahatsız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...