Avukat Kanar: Paket herkes için tehdit, tamamı geri çekilsin

6-8 Ekim Kobanê serhildanını gerekçe göstererek gündeme getirdiği silah kullanmakta dahil olmak üzere polise verilen yetkilerin genişletilmesini amaçlayan İç Güvenlik Paketi'nin görüşülmeyen 68. maddeden 132. maddeye kadar olan bölümü İçişleri Komisyonu'na geri çekildi. Paketin polis ve valilerin yetkilerinin genişletilmesini içeren ve doğrudan toplumsal muhalefeti hedef alan ilk 67 maddesi ise, kamuoyunun tüm tepkilerine rağmen Meclis'te kabul edildi. Konuya ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, paketin "tarihi bir adım" olduğunu savunarak, "İç Güvenlik Paketi'nde geri adım yok" derken, 132 maddeden oluşan ve ilk 67 maddesi Meclis'te kabul edilen paketle ilgili tartışmalar da sürüyor. 

'AKP DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ İSTİYOR'

Paketle ilgili tartışılan maddeleri ve sonuçlarını değerlendiren avukat Ercan Kanar, AKP hükümetinin kabul edilen maddelerle ulaşmak istediği amaca vardığını belirterek, "En tehlikeli, temel hak ve özgürlükler açısından en sıkıntılı maddeler ilk 67 madde ile kabul edilmiş oldu zaten" dedi. İktidarın "güvenlik paketiyle" başkanlık sisteminin önünü açmak istediğini ve yaklaşan genel seçimlerde kendisi için "dikensiz gül bahçesi" yaratmayı amaçladığını vurgulayan Kanar, "Aslında en önemlisi paketle kokuşmuş bir uzlaşmayı Kürt halkına dayatmak istiyor" diye konuştu. 

'YOLSUZLUKLARININ GÜVENLİĞİNİ SAĞLIYOR'

AKP'nin adının karıştığı yolsuzluklarla ilgili kendi güvenliğini sağlamak için bu paketi gündeme getirdiğini söyleyen Kanar, "AKP, iktidara gelmeden önce 'Üç y'ye, yolsuzluk, yoksulluk ve yasağa karşı geliyoruz' demişti. Ama tam tersi oldu. Bugün 12 Eylül Anayasası'ndan daha faşizan bir paketi gündeme getirdi ve mevcut yasaklara daha katmerlisini ekledi" şeklinde konuştu. 

VALİLER HEM SAVCI HEM YARGIÇ!

Kabul edilen 67 maddenin yeterli olduğunu, geriye kalan maddelerin AKP için çok önemli olmadığını belirten Kanar, kabul edilen 67 madde ile valilere savcılık yetkisinin verildiğini söyleyerek, "Adli bir fiil işlenmiş ise kolluğa emir verecek fiilin sorumlularını bulun diye. Halbuki bu savcının görevi" dedi. Kanar, paketle birlikte valinin hem savcı hem de yargıç olarak görevlendirilmesinin önünün açıldığını söyledi. 

'KADEMELİ MÜDAHALE ZORUNLULUĞU YOK, DOĞRUDAN ATEŞ EDECEK'

1991 yılında çıkarılan "Terörle Mücadele Yasası" ile polise ateş etme yetkisinin verildiğini ancak yapılan itirazlar sonucunda Anayasa Mahkemesi'nin insan haklarına aykırı bularak bu yetkiyi iptal ettiğini kaydeden Kanar, 2007 yılında Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle polise yeniden silah kullanma yetkisinin verildiğini ifade etti. Paketle polise verilen silah kullanma yetkisinin sınırlarının genişletildiğini vurgulayan Kanar, "Her hangi bir etkinlikte bir havai fişek, bilye, sapan, kesici aletler ya da molotof benzeri maddeler olursa yasa ile kademeli müdahale zorunluluğu kaldırılan polis doğrudan silah kullanarak, durmaksızın ateş edebilecek" dedi. 

'KORUMA ADI ALTINDA SAATLERCE ALIKOYABİLECEK'

Paketle polisin ev veya iş yerlerinde ifade alabileceğini, mahkeme kararı ya da savcılık emri olmadan ince arama yapabileceğini söyleyen Kanar, "Polis artık evlerde ya da iş yerlerinde karakol kurabilecek. Bu 1991'de çıkarılan 'Terörle Mücadele Yasası'ndan daha tehlikeli. Tamamen polis devleti, ordusu inşası süreci" diye konuştu. Kabul edilen maddelerle polise koruma ve uzaklaştırma yetkisinin de verildiğini belirten Kanar, şöyle konuştu: "Koruma adı altında seni arabaya alacak, metruk bir yere götürüp saatlerce tutabilecek. Ne savcının, ne avukatının ne de ailenin haberi olacak. Yine uzaklaştırma yetkisi var, seni belli semtlere sokmayacak ki zaten bunu yapıyor. Gezi'ye, Taksim'e sokmuyor. Bu paketle bunu da yasalaştırmış oluyor."

'HALA TEHDİT OLARAK ORTADA DURUYOR'

Hükümetin gelen tepkiler sonucunda yasayı bir süre erteleyebileceğini ancak paketin halen bir tehdit olarak ortada durduğunun altını çizen Kanar, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Tekrar gözden geçirilmeli" ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın, "Yüzde 50 bize nefretle bakıyor" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, "Kendi içlerinde de bir tartışma var. Ama tehdit ve tehlike ortadan kalkmış değil" dedi.

'DİL, DİN AYRIMI GÖZETMEDEN HERKES İÇİN TEHDİT'

Benjamin Franklin'in, "Biraz güvenlik uğruna özgürlükleri feda edenler özgürlüğü de güvenliği de yitirirler" sözlerini hatırlatarak uyarıda bulunan ve "Paketin tamamının geri çekilmesi gerek" diyen Kanar, şöyle devam etti: "Bu yasa geçer ve resmi gazetede onaylanırsa tam bir felaket. Paket kalıcı bir sıkıyönetimi getiriyor. AKP polise ve valiye savcı yetkisini veren maddeleri geçirdiği için şu an rahat. Ancak paket mevcut haliyle Anayasa'nın 23 maddesini, AİHM Sözleşmesi'nin ise 11 maddesini ihlal ediyor. 12 Eylül faşist askeri darbenin Anayasası'nda bile savaş ve isyan döneminde hürriyetlerin özüne dokunulmaz maddesi vardır. Ama bu paket hürriyetlerin özünü ortadan kaldırıyor. Dil, din ayrımı gözetmeksizin bu coğrafyada yaşayan herkes için bu paket büyük bir tehdit." (İstanbul/DİHA)