26 Ocak 2015 13:31

Yunanistan'da 5 yılda neler oldu?

Paylaş

Yunanistan’da 2010 yılında dönemin Başbakanı Yorgos Papandreu, Kastelorizo Adası’ndan Yunan halkına seslendiği konuşmada IMF ve AB’den yardım istediklerini açıklayarak ülkenin içine düştüğü krizi resmi olarak açıklamış oldu. Sermayenin krizini işçi ve emekçilerin sırtına yıkmak isteyen uluslararası sermaye kuruluşları ve Yunan hükümeti krizden çıkış reçetesi olarak AB, IMF ve AB Merkez Bankasının oluşturduğu “memorandum anlaşmaları”nı gündeme getirdi. Kamu emekçilerinin aylıklarında kesintilere gidildi, yılda iki kez alınan ve iki maaşa denk düşen ücretler kaldırıldı ve sosyal politikalarda kesintiler başladı. AB, IMF ve uluslararası sermaye kuruluşlarının Yunan ekonomisinin iflas eşiğinde olduğu yönündeki açıklamalarına paralel olarak “Kurtarma paketlerinin zorunlu olduğu” söylendi. Paket, iş yasalarının tepeden tırnağa sermaye sınıflarının taleplerine göre değiştirilmesini; emeklilerin, işçilerin ve tüm emekçilerin aylıklarının yüzde 30 civarında düşürülmesini, vergilerin artırılmasını, kamu sektöründe çalışan 150 bin emekçinin işten çıkarılmasını, kamu kuruluşlarının satılmasını, özelleştirmelerin hemen yapılmasını, eğitim ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere kısıntılara gidilmesini, çok sayıda okul ve sağlık kurumunun kapatılmasını, ev vergisi adı altında taşınmazlara yüksek vergiler getirilmesini, yakıt vergisinin yükseltilmesini, sosyal politikaların durdurulmasını, toplu işten atmaların yasalaştırılmasını vb. içeriyordu.

2012 SEÇİMLERİ VE SYRIZA’NIN YÜKSELİŞİ

AB Merkez Bankası Yardımcısı olan Lukas Papadimos 11 Kasım 2011 tarihinde Yeni Demokrasi Partisi, PASOK ve gerici bir hareket olan LAOS partisinin  kurduğu hükümete başbakan olarak atandı. Seçim hükümeti olarak kurulduğu söylenen Papadimos hükümeti memorandum anlaşmalarının geriye kalan maddelerini de meclisten geçirerek 16 Mayıs 2012’ye kadar hükümette kaldı.
Aynı yılın haziran ayında gerçekleştirilen seçimde, bir önceki milletvekilliği seçiminde yüzde 80’ler üzerinde oy almış olan PASOK ve Yeni Demokrasi Partisi toplam oyların ancak yüzde 34’ünü alarak koalisyon hükümetini kurdular. Daha önceki seçimlerde yüzde 4’lük bir oy oranına sahip olan SYRIZA ise yüzde 27’ler üzerinde aldığı oy oranıyla ana muhalefet partisi oldu. Koalisyon hükümeti ilk aşamada yasal olarak uygulanması zor olan anlaşmaların uygulanabilirliğini sağlayacak olan yasaları meclisten geçirdi ve hemen arkasından ikinci memorandum anlaşması gündeme geldi. Sosyal güvenlik sisteminden, aylık ücretlere ve özel sektördeki hak kısıtlamalarından yeni işten atmalara kadar çok sayıda yasalar çıkarıldı ve ek vergiler gündeme getirildi.

ANLAŞMAYI GİZLEDİLER

Son birkaç aydan beri artık kriz politikalarının sonuna geldiğini söyleyen ve para piyasalarından çıkacak duruma geldiğini iddia eden hükümet, AB ve IMF’nin üçüncü memorandum anlaşmasını dayattığını ve hükümet ile imzalanması konusunda anlaşmaya varıldığını halktan gizlemeye çalıştı Yunan halkının bu süreçte sisteme ve AB, IMF politikalarına karşı duyduğu tepki giderek yükseldi ve bu konuda tek güçlü alternatif görülen SYRIZA bugünkü oy oranına ulaşarak iktidara geldi. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Serdaroğlu: MESS’ten ayrılın sözleşme imzalayın

SONRAKİ HABER

Didim Belediyesi başkan yardımcısına saldırı protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...