21 Aralık 2014 10:38

Maraş Katliamı engellemelere rağmen anıldı

Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği'nde bir araya gelen yüzlerce kişi, 19-26 Aralık 1978 Maraş katliamında yaşamını yitirenleri, Erenler Cemevi'ne yaptığı yürüyüşle andı. Kent merkezinde yapılan anmanın ardından binlerce kişi Narlı Gişeleri’nde durdurulan kitleyle buluştu ardından araçların oluşturduğu konvoyla Pazarcık Narlı Cemevi’nin önüne geçildi ve anma yapıldı

Paylaş

Maraş katliamını lanetlemek ve yaşamını yitirenleri anmak amacıyla kent merkezinde miting yapmak isteyen binlerce kişi polis ve jandarma tarafından engellendi.

Valiliğin yasak kararına rağmen dün aralarında Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Derneği ve Avrupa Alevi Federasyonu olmak üzere çok sayıda  Alevi örgütünün çağrısıyla Türkiye’nin pek çok ilinden Maraş’a hareket eden binlerce kişinin  kente girişine  polis ve jandarma engel oldu.
Valiliğin yasak kararı üzerine sabahın erken saatlerinde kentte adeta OHAL görüntüleri yaşandı. Kent merkezi polis tarafından tutulurken, kent merkezine çıkan  tüm giriş ve çıkışlara da çok sayıda TOMA, jandarma ve polisle yığınak yapıldı.  

19-26 Aralık 1978 Maraş katliamında yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Maraş'a gelmek isteyen ve kent girişinde engellenen yurttaşlar ise bulundukları cadde üzerinde yolları tamamen trafiğe kapatarak durumu protesto etti.

‘MARAŞ'I UNUTMAK İHANETTİR’

Kente girişlere izin verilmemesi üzerine katliamın yaşandığı mahallede yapılmak istenen açıklama iptal edildi ve yüzlerce kişinin bekletildiği Pazarcık’ın Narlı beldesinde açıklama yapılması kararı alındı. Bunun üzerine kent merkezinde bekleyen kitle Erenler Cemevi'nin yapımının sürdüğü inşaat alanına yürüyerek katledilenleri andı. HDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün ve katledilenlerin yakınlarının da katıldığı yürüyüş boyunca "Maraş'ı unutmak ihanettir" sloganı atıldı. Yürüyüşün ardından Cemevi alanına gelen kitle, burada bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak, Gönül Duası okudu.

‘CANLARIMIZ BİR KEZ DAHA KATLEDİLDİ’

Kent merkezinde yapılan anmanın ardından binlerce kişi Narlı Gişeleri’nde durdurulan kitleyle buluştu ardından araçların oluşturduğu konvoyla Pazarcık Narlı Cemevi’nin önüne geçildi. "Maraş'ta katleden devlettir", "Maraş'ın Roboski'nin hesabını soracağız" yazılı pankartının açıldığı anma etkinliği, katledilenlerin anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Katil devlet hesap verecek" sloganlarının atıldığı anmada, siyasi parti ve kurum temsilcileri halkı selamladı. İlk olarak söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, "Bugün Maraş'ta 36 yıl sonra canlarımızı unutmadığımızı hep birlikte gösterdik" dedi. Valiliğin yasak kararına tepki gösteren Gümüş, "Mitinge izin verilmeyerek katledilen canlarımız bir kez daha katledilmiştir. " diye konuştu. Ulucanlar, Roboski, Sivas ve Çorum katliamlarını hatırlatan Gümüş, "Unutursak kalbimiz kurusun. Güneşi ülkenin her yerine yayacağız. AKP diktatörünü bu ülkeden kazıyıp atacağız" diye devam etti.

‘KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMELİ’

Anmada söz alan ÖDAD Eş Başkanı İmam Balsever ise sözlerine Kobanê ve Şengal direnişini selamlayarak başladı. Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlara dikkat çeken Balsever, "Başbakan bugün bize Maraş'ı yasakladı. Ama Maraş Dersim'dir, Dersim Maraş'tır. Bizim direnişimiz kazanacak" dedi.

Anmada konuşan HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de devletin Maraş katliamı ile yüzleşmesi gerektiğini söyleyerek “Katliamların hesabı sorulmazsa yeni katliamlara kapı aralanıyor. Dersim'in hesabı sorulsaydı Roboski olmazdı" şeklinde konuştu. Anma etkinliği, Tuncel'in konuşmasının ardından okunan Gülbeng duası ile son buldu.


'KAYBETTİĞİMİZ CANLARI ANMAMIZDAN KORKUYORLAR'

Mitinge izin verilmemesini gazetemize değerlendiren Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, “36 yıl sonra burada kaybettiğimiz canları anmamızdan korkar bir görüntü var” dedi.
Valiliğin yasak kararının üzerine sabahın erken saatlerinde kentte adeta OHAL görüntüleri yaşandı. Kent merkezi polis tarafından tutulurken, kent merkezinin tüm giriş ve çıkışlarına da çok sayıda TOMA, jandarma ve polisle yığınak yapıldı.  
19-26 Aralık 1978 Maraş katliamını lanetlemek ve katliamda yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Maraş’a gelmek isteyen ve kent girişinde engellenen yurttaşlar ise bulundukları cadde üzerinde yolları tamamen trafiğe kapatarak durumu protesto etti. Antep-Maraş yolunu trafiğe kapatan yurttaşlar, “Maraş’tan Roboski’ye katleden devlettir” ve “Maraş katliamını unutmadık unutturmayacağız”, “Katliamların hesabını sormak için örgütlen” yazılı pankartları açarak, “Katil devlet hesap verecek”, “Maraş’ı unutmak ihanettir”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı.

DTK: TÜRKİYE UTANÇ TABLOSU İLE YÜZLEŞMELİ

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanlık Divanı, yayınladığı yazılı açıklama ile 36'ncı yılını geride bırakan Maraş katliamının faillerinin bir an önce ortaya çıkarılması çağrısında bulundu. Açıklamada, farklılıkları yok sayan, tahammül etmeyen tekçi zihniyet anlayışının, Ortadoğu coğrafyasını katliamların ve acıların coğrafyasına dönüştürdüğüne vurgu yapılarak, "Bunlardan sadece biri olan Maraş katliamının 36'ıncı yıl dönümüne katliamcı tarihiyle yüzleşmeyen, antidemokratik, insanlık dışı uygulamaların hesabını vermeyen, tekçi ve ırkçı zihniyetin gerçekleştirdiği katliamı nefretle kınıyoruz" ifadesine yer verildi.

Maraş katliamının Türkiye'nin ayıbı ve utanç tablosu olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Bu ayıptan kurtulmak ve utanç tablosunu ortadan kaldırmak için önce özür dilemeli, yapılanlar tüm gerçekliğiyle açığa çıkarılmalıdır. Devletin Amed, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, 12 Eylül, Roboski katliamlarıyla söylemle değil gerçek anlamda yüzleşmelidir. Bu yüzleşme aynı zaman da toplumsal barışa giden yolun da önünü açacak tek anahtardır. Halkların kardeşliği ve birlik beraberlik bağlarının güçlenmesinin yolu gerçeklerle yüzleşmekten, özür dilemekten ve mağduriyetleri gidermekten geçmektedir. Şu da iyi bilinmelidir ki Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Farsıyla, Müslüman'ı, Alevisi, Süryanisi ve Ermenisi ile egemenlere ve yönetenlere rağmen halklar kendi kimlikleri ve inançları ile eşit, özgür, kardeşçe, birlikte ve barış ortamında bir arada yaşam mücadelesini ısrarla sürdüreceklerdir. Ortadoğu da ki halklar mozaiği gerçekliğini görmeyen, tanımayan, yok sayan iktidarlar kaybetmeye mahkûmdurlar. Yapılanların hesabını da bu halklar er veya geç hep birlikte soracaklardır." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kırklar Dağı'nda hepimiz suçluyuz, düzeltmeliyiz

SONRAKİ HABER

'Metal işçisi grev istiyor'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...