'Erkek arkadaşı var' diye zincirle bağlandı

Adana’da Lise Öğrencisi S.Y. tabancayla göğsüne ateş ederek intihar girişiminde bulundu. İntihar girişimiyle korkunç bir olay ortaya çıktı. S.Y. erkek arkadaşıyla görüşmesini engellemek isteyen ailesinin kendini evde zincirle bağladığını ifade etti.

Merkez Seyhan ilçesinin İstiklal Mahallesi’nde önceki gün meydana gelen olayda, Lise 4. sınıf öğrencisi S.Y, odasında babasına ait namlusu açılarak bilye atar hale getirilen kuru sıkı tabancayla göğsüne ateş etti. İhbar üzerine eve gelen sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesine götürülen S.Y. tedaviye alındı.

Hayati tehlikesi bulunmayan S.Y, hastanede polise verdiği ifadesinde babası Mehmet Y’nin kendisini erkek arkadaşıyla görüşmesini engellemek için zincirle bağladığını söyledi. S.Y, annesi Saliha Y’nin erkek arkadaşı olduğunu öğrenince durumu babasına söylediğini, babasının da, “Kızım sen benim namusuma laf mı getireceksin. Erkek arkadaş ne demek, senin işin okumak” diyerek evden çıkmasını yasakladığını anlattı. S.Y, “Yasağa rağmen okula gittim, dönüşte bu duruma öfkelenen babam ayaklarımdan zincirle bağladı. Gün boyu zincirli bir şekilde odamda kaldım, tüm ısrarlarıma karşın çözmediler. Ben de intihar etmek istedim” dedi.
Eve giden ekipler, genç kadının odasının kapısına bağlı buldukları zincire el koyarken babası ve annesi hakkında soruşturma başlatıldı. (Adana/DHA)

YANINDA OLMAYAN HERKES O ZİNCİRİN BİR PARÇASI

Melek Özman (Filmmor - İstanbul Feminist Kolektif): Daha dün Urfa’da yine 18 yaşında genç bir kadın amcasının oğluyla evlenmeye zorlandığı için kendini asarak intihar etti, aslında öldürüldü.
Bu genç kadın da 18 yaşında ve erkek arkadaşı olmasını her türlü cezayı hak eden bir “namus meselesi” olarak gören bir baba, aile ile karşı karşıya. Mesele şu ki: 18 yaşındaki bir genç kadın erkek arkadaş, okula gitme, evden çıkma yasağına uymadığında karşısındaki güç sadece babası, ailesi mi yoksa namus, iffet, fıtrat diyerek kadınların hayatını kısıtlayan, şiddetle cezalandıran yazılı yazısız ataerkil yasalarıyla koskoca bir toplum, yasama, yürütme yetkisiyle bir hükümet, hatta kurumları, yöneticileriyle bir devlet ile mi karşı karşıya? Bu ataerkil zihniyetin ve bu zihniyetin şiddetle hayata geçirilmesine dair, somut olarak 18 yaşında bir genç kadının erkek arkadaşı olması hakkına dair, kişisel görüşümüz nedir? Hükümetin, devletin söylemleri, yaptığı yasalar, icraatları neler? Bunlara kabaca bakınca; maalesef 18 yaşında bir genç kadının erkek arkadaşı olmasına karşı duran ataerkil bir toplum, hükümet, devlet söz konusu. Babası onu zincirlerken bunların hepsinden güç alıyor, tüm ataerkil yaygın söylemler, yasalar, icraatlar bu zincirin bir halkası. Ve o genç kadının ille karşısında olmasa da yanında da olmayan, o zinciri yok etmek için müdahale-mücadele etmeyen herkes de zincirin bir parçası...

BU YAPIYI DEĞİŞTİRMEK İÇİN ADIM ATILMALI

Kadına yönelik şiddet araştırmaları yapan Başak Kültür Sanat Vakfından Hümeyra Tusun, “Öncelikle zincirliyken odada tabancanın bulunması incelenmesi gereken bir konu. Çoğu zaman kadın intiharlarında, vakaların arkasında kadına yönelik cinayetler de bulunabiliyor” dedi.
Kadınlara çok fazla sınırların çizildiğini ifade eden Tusun, birçok yerde buna benzer olayların yaşandığını ve vurulma-yaralanma durumları olduğu zaman gündeme geldiğini belirtti.
Toplum yapısının da bunu desteklediğini dile getiren Tusun, “Devletin en tepesindeki kadın erkek eşit değildirden sen nasıl erkek arkadaş edinirsine gelen bir durum yaşanıyor. Son senelerde kadına yönelik şiddetle ilgili çok ciddi cezasızlık sıkıntısı var. Caydırıcılığı da yok maalesef. Toplumdaki bu yapıyı değiştirmeye dair bir adım da yok. Çok kapsamlı yasaların olması, cezaların ciddiyetle ele alınması gerekiyor. İktidarda olanlar biraz daha belirleyicidir. Ciddi bir karşı çıkış olması lazım” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)