20 Aralık 2014 00:53

Kasap et, işçi can derdinde

İşçiler aldığı düşük ücretlerin yanı sıra birçok hastalıkla da boğuşmak zorunda kalıyor. Bel fıtığı mermer fabrikalarında en çok rastlanan iş hastalıklarının başında geliyor. Mermer işçileri, fabrikanın fiziki koşulları, verilen ücretler ve özlük hakları konusunda iyileştirme yapılmasını istiyor.

Paylaş

İsmail AFACAN
Denizli

Denizli daha çok tekstil sektörüyle bilinir. Son dönemlerde ise mermer sektöründeki büyümesiyle dikkat çekiyor. Denizli’de mermer sektöründe çalışan işçilerin çalışma koşulları ve yaşam şartları ise yaşanan büyümeyle paralellik göstermiyor. Mermer patronları yerel ve ulusal basına verdiği demeçlerde sektörde kalifiye işçi bulamadıkları için tam kapasite çalışamadıklarını söylüyor.

Mermer gibi ağır bir iş kolunda asgari ücretle çalışan işçilerse, fabrikalardaki çalışma koşullarının ağırlığından şikayet ediyor. İşçiler aldığı düşük ücretlerin yanı sıra birçok hastalıkla da boğuşmak zorunda kalıyor. Bel fıtığı mermer fabrikalarında en çok rastlanan iş hastalıklarının başında geliyor. Mermer işçileri, fabrikanın fiziki koşulları, verilen ücretler ve özlük hakları konusunda iyileştirme yapılmasını istiyor.

Mermer işçilerinin çalışma koşullarını, Denizli’de mermer sektörüyle özdeşleşen Kocabaş mahallesinde kahvelerde genç işçilerle ve iş yeri hekimleriyle konuştuk.  

‘SIRTINDAN İKİ DEFA AMELİYAT OLDU’

Kocabaşlılar, geçimlerini mermer sektöründe çalışarak sağlıyor. Mahalledeki herhangi bir kahveye girdiğinizde işçilerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda mermer fabrikalarındaki iş kazalarına ve çalışma koşullarına kulak misafiri olabilirsiniz. “İki sene önce bir arkadaşın oğlu taşın arasında kalıp öldü. Yirmi dört, yirmi beş yaşlarında bir evin bir oğluydu.” ya da  “Çalışırken ayağını kıranlar var. Geçenlerde yirmi yaşındaki bir çocuğun ayağı kesildi.” gibi diyaloglar artık işçilerin gündelik yaşantılarında sıradanlaşmış durumda.

Kahvede sohbet ettiğimiz Ali Uysal, tekstil sektöründe çalışıyor ama akrabaları bu işi yapıyor. Akrabalarının çalışma koşulları nedeniyle yaşadığı sıkıntıları bize aktarıyor: “Yengem sırtından iki defa ameliyat oldu. Yirmi kiloluk mermerleri sırtında taşımaktan… Haddinden fazla yük kaldırtıyorlar. Ne yapsın kadın.”  

MESAİLER EKSİK YAZILIYOR

Oktay Koşun mermer sektöründe çalışmış bir işçi. Askere gideceği için fabrikadan yeni ayrılmış. Uzun zamandır bu sektörde çalışan Koşun, arkadaşları aracılığıyla diğer fabrikalardaki çalışma koşullarından da haberdar. Koşun’un sektöre dair eleştirilerinin başında verilen ücretlerin düşüklüğü ve özlük hakları geliyor. Mermer fabrikalarına ağır iş raporuyla girdiklerini söyleyen Koşun, kendilerine de kömür madenlerinde uygulanan emeklilik sisteminin uygulanmasını istiyor. Aldıkları ücretin ise asgari ücret olduğunu söyleyen Koşun, mesailerin eksik yazıldığına ve elden ödendiğine dikkat çekiyor.

EVİNDE ÇAY İÇMİYOR YA!

“Mermer eziyetli bir iş. Suyun ve tozun içindesin. Kışın havanın soğuk olmasına rağmen fabrikanın dört bir yanı açık” diye anlatmaya başlıyor çalışma koşullarını Mehmet Demir. Bu koşullarda pek bir değişiklik olmadığını söyleyen Demir, son dönem ülke çapında yaşanan iş kazalarından dolayı yeni yeni baret ve eldiven verilmeye başlandığına dikkat çekiyor. Demir, sürekli üretim yapmak için işçilerin dinlenme saatlerinin mesaiye katılmamasına kızıyor ve ekliyor: “Dinlenme saatleri çalışma saatlerinin içinde tutulmalı. İşçi, gidip de evinde çay içmiyor ya”

İŞYERİ HEKİMİ NALBANTOĞLU: 8 DAKİKADA MUAYENE YAPILAMAZ

Mermer sektöründe yapılan işin niteliğine göre sağlık problemleri de değişiyor. Ancak mermer fabrikalarında iş kazaları diğer sektörlere göre oldukça fazla. İşyeri Hekimi Deniz Nalbantoğlu sektörde basit yaralanmalardan ölümlü kazalara kadar geniş bir yelpazede iş kazalarına tanık olduğunu söylüyor. Nalbantoğlu, işçilerde en çok karşılaştığı iş hastalıkları arasında kas iskelet sistemine ait hastalıklar (bel ve boyun fıtıkları gibi), işitme kayıpları, solunum yolu hastalıklarını sayıyor.
Kadınların çalışma koşulları hakkında da bilgi veren Nalbantoğlu şunları ifade ediyor: “yapılan işin çok tehlikeli sınıfta yer alışı, tüm gün ayakta çalışılması ve ağır iş olması nedeniyle kadın işçinin gebe kalması sonucunda işe devam etmesi çok güç. Çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlar çalışıyor ya da kadın gebe kaldıysa işten ayrılıyor.”
Bu koşullarda iş yeri hekimlerine büyük görevler düşüyor ama iş yeri hekimleri mermer sektöründe işçi başına aylık 8 dakika üzerinden saat hesabıyla çalışıyor. Nalbantoğlu, sekiz dakika da bırakın periyodik muayene yapmayı, hasta muayenesi bile yapılamayacağını vurguluyor.

BU İŞİN EMEKLİSİNİ ZOR BULURSUNUZ

Yerel ve Ulusal basında mermer sektörüne ve çalışma koşullarına dair birçok haber çıkıyor. “Fabrikada iş çok, işçi yok”, “Mermere kadın eli değdi”, “Mermer sektöründe kaliteli eleman yetiştirilecek”… Bu haberlerden bazılarının başlıkları… Mermer patronları yaptıkları her açıklamada işçi bulamamaktan yakınıyor. Fabrikanın fiziki koşullarını ve işçi ücretlerini düzenlemek yerine işçileri basına şikayet ediyor. Kocabaş’ta mermer işletmeleri oldukça fazla olmasına rağmen, bu işten emekli olanların sayısının oldukça az olması işçilerin mermer sektörüne rağbet etmemesini nedenini özetliyor. İşçilere, “Mermerden emekli olan bir işçi var mı?” diye sorduğumuzda şu ifadeyle karşılaşıyoruz: “Bu işin emeklisini zor bulursunuz. En fazla beş-on sene çalışılır bu sektörde. Bu iş yüküne dayanmak mümkün değil.”

MERMER BİTİNCE FİLM PLATOSU

Mermer ocaklarındaki çalışma koşulları, fabrikadaki koşullardan farksız. Denizli’de en çok mermer ocakları Honaz ile Çal ilçeleri arasındaki Ballıkboğazı mevkiinde bulunuyor. Denizli’nin çeşitli ilçelerinden işçiler buraya çalışmaya geliyor. Ballıkboğazı’na ulaşım ise çok güç. Dağların arasında yer alan mermer ocaklarına ulaşım servislerle sağlanıyor. Mermer ocaklarına servislerle gelmek bile işçilerin birçok zorluklarla karşılaşmasına neden oluyor. Çünkü bu bölgeye ulaşmak için doğru dürüst bir yol bile yok. Kimi işletmeler mermer ocaklarının çevresinde kurulu ve bu fabrikalarda işçiler barakalarda kalarak çalışıyor. Ama mermer patronları bu bölgeyi mermer rezervleri bitince sinema platosu yapıp satmayı düşünüyor. Aşağı yukarı bu bölgenin otuz sene sonrası planlanmış durumda. Ama mermer fabrikalarından gelen iş kazası ve işçi ölümü haberleri işçilerin çalışma koşullarının düzenlenmesi konusunda bir çalışma yapılmadığını gösteriyor.

ÖNCEKİ HABER

Borsaya rahatlık vatandaşa yük!

SONRAKİ HABER

‘Ne yaşıyorsam onların İstanbul’unu yazdım’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...