18 Aralık 2014 13:51

Geri dönen Asurîler kaderleriyle baş başa

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 1993 yılında zorla boşaltılan Hesana köyünden göç ettirilen Asuriler, köylerine geri dönmeye hazırlanıyor. Köylerinin talan edildiğini, yağmalandığını, devlet tarafından aşiret reislerine, ağalara ve koruculara peşkeş çekildiğini söyleyen Asuriler, “Defalarca soykırımdan geçirildik, ancak topraklarımızdan asla vazgeçmedik” diyor.

Paylaş

Jihat AKÇA

 Geri döndükleri topraklarında kendilerinden habersiz kömür ve taş ocakları açıldığını gören, elektrikleri, suları olmayan, köyleri harabeye çevrilen Asurilerin devlete verdiği dilekçeler ise cevapsız kaldı. Köylerini yeniden inşa etmeye çalışan az sayıdaki Asuri’nin yaşadıkları, devletin ‘Köye dönüşlerin önündeki engelleri kaldırdık’ sözlerinin propagandadan ibaret olduğunu gözler önüne seriyor.

DEVLET ‘40 GÜN İÇİNDE KÖYÜ BOŞALTIN’ DEDİ

12 bin yıllık tarihİ olan Asuriler, 1993’te koruculuk dayatmasını kabul etmeyince, köyleri Hesana’yı terk etmek zorunda kaldı. Her şeylerini geride bırakan Asuriler, Mardin, Midyat, İdil, İstanbul ve çeşitli Avrupa ülkelerine göç etti. O dönem göç edenlerden Gurgiz Kocun, Hesana köyünde doğup büyüdüğünü ve 18 yaşındayken Avrupa’ya gitmek zorunda kaldığını söylüyor. Kocun, “28 yıl Avrupa’da yaşadım ve bunca zaman sonra ilk defa köyüme geri döndüm. Köyü boşaltmamız için devlet bize 40 gün izin verdi. 30 gün geçti. Gittik devlet yetkililerinden rica ettik köyümüzde kalmak için. Fakat bize ‘Çıkmadığınız takdirde olacak olaylardan biz sorumlu değiliz’ dediler. Biz de canımızı kurtarmak için hayvanlarımızı, otlaklarımızı hiçbir şeyimizi satamadan göç etmek zorunda bırakıldık” dedi.

‘DEFALARCA SOYKIRIMA UĞRADIK’

‘90’lı yıllarda köylerinin 2 binden fazla nüfusa sahip olduğunu söyleyen Kocun, “Defalarca dini soykırımdan geçtik. Devletin baskısı nedeniyle köyümüzü boşaltmak zorunda kaldık. Avrupa’ya gidişler de başlı başına bir sorundu. Kimse yardımcı olmadı. Hep kaçak yollardan gittik. Kaçak yollardan giderken teyzemin torunu suya düşüp boğuldu. Su kenarında gömdükten sonra yolumuza devam ettik. İtalya, Almanya, Belçika, İsviçre gibi ülkelere gittik. Avrupa’da bizi küçük görüyorlardı göçmen olduğumuz için. İkinci sınıf insan muamelesi yapılıyordu” dedi.

KÖY HARABEYE DÖNDÜ

Köye dönüş projesi kapsamında köylerini yeniden inşa edip dönmek için çalışmalar başlattıklarını belirten Kocun, “Giderken çektiğimiz bütün sıkıntıları dönüşte de yaşadık. Köyümüz talan edilmiş, evler yakılmış ve yıkılmış. Ormanlık alanlarımız kesilmiş. Cennet gibi köyümüz harabeye dönmüş. Şimdi dört aile geldik ve evlerimizi inşa ediyoruz. Elektrik, içme suyu yok. Kömür ocakları, taş ocakları köyümüzün ekolojik dengesini bozmuş. Devlet yandaşları bizim arsalarımızda kömür ocakları açmış. Birçok kişi köy sınırlarımızı değiştirmiş, arsalarımızı kendi arsalarına eklemiş” diyor.

‘İÇİMİZ YANDI’

Asuri oldukları için bölgedeki Müslümanların kendilerini kâfir olarak gördüğünü ve mallarını kendilerine helal saydıklarını anlatan Kocun, “Bu yaklaşım insanlığa yakışmıyor. Bizler insanız ve kimseye bir yanlışımız olmadı. Başkasının da bize karşı yanlış yapmaya hakkı yok. Hepimiz kardeşiz, dinimiz, mezheplerimiz farklı olsa da aynı toprakların insanıyız. Köyümüzün halini gördüğümüzde içimiz yandı gerçekten” dedi.

‘DEVLET HİÇ BİR DESTEK VERMEDİ’

Yolumuz yok, elektriğimiz yok. Köye dönüş için devletin bize destek olması lazım. Bizler geri dönmek için çalışma başlattık ama devlet hiçbir destek vermiyor. Elektrik, su, yol için verdiğimiz dilekçelere cevap bile vermiyor. Toprağımız anavatanımızdır. Bu topraklarda doğduk bu topraklarda ölmek istiyoruz. Vatan hasretiyle geri döndük. Köyümüz çok defa Müslümanlar tarafından boşaltıldı. Soykırıma uğradık ama hep kendi kültürümüzü, gelenek, göreneklerimizi, dinimizi yaşadık ve bugünlere soykırımlardan geçerek, göçlere maruz kalarak geldik” şeklinde konuştu.(Şırnak/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

‘Amaç örgütsüz bir İSDEMİR yaratmak’

SONRAKİ HABER

Kayseri Milenyum Metal’de iş kazası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...