İşçinin emeğinin çalındığı günün adı 17 aralık
17 aralık büyük yolsuzluk operasyonunun yıl dönümünde direnişte olan Ülker işçilerini ziyaret eden Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, “17 Aralık sizin korumaya çalıştığınız emeğinizin ve ekmeğinizin nereye gittiğinin açığa çıktığı günün yıl dönümü” diye konuştu.
Sendika değiştirdikleri için işten atılan ve direnişte olan Ülker işçilerini, EMEP İstanbul İl Örgütü ziyaret etti. Topkapı Metrobüs durağında bir araya gelen EMEP üyeleri buradan sloganlarla Cevizlibağ’da bulunan Ülker fabrikası önüne yürüdüler. Ziyarete Cam Keramik-İş Genel Başkanı Zeki Yıldırım da katıldı. İşçiler EMEP üyelerini “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarıyla karşıladı.
17 aralık yolsuzluk operasyonlarının yıl dönümü olduğuna dikkat çeken EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, “17 Aralık, sizin korumaya çalıştığınız emeğinizin ve ekmeğinizin nereye gittiğinin açığa çıktığı günün yıl dönümü. AKP bu bir yıl boyunca yolsuzlukların üstünü kapatmaya çalıştıkça işçilerin, emekçilerin emeklerinden daha fazla çalındı” diye konuştu.
'HÜKÜMET PATRONLARIN YANINDA'
“Hani 2 sendikaya üye olabilirsin diyorlar ya. İşçiler bırakın 2 sendikayı 1 sendikaya üye olduklarında bile kapı önüne koyuluyor” diyen Gürkan, “Çünkü tüm bu haksız uygulamalar karşısında patrona hiçbir fiili yaptırım uygulanmıyor. Hükümet bu yasaların uygulanmasında gerekli inisiyatifi almıyor, işçiye iş güvencesi sağlamıyor. Tam tersine patronların yanında yer alıyor” dedi. İşçiler lehine yasaların çıkarılması ve uygulanmasının işçilerin mücadelesinden geçtiğini ifade eden Gürkan, “Hak ve özgürlükleri kazabilmemizin yolu birlik olmaktan geçtiğini dile getirdi.
Günlerdir Nestle işçisine yapılan polis saldırısına değinerek tepki gösteren Gürkan, “Ülker işçileri sendika farkı gözetmeksin Nestle işçinin yanında yer alarak birlik konusunda iyi bir sınav vermiştir. Ülker, Danone, ve Sütaş işçilerinin Nestle işçisinin etrafında birleşerek aldığı tutum işçi sınıfının alması gereken bir tutumdur ” diye konuştu. Ülkeyi yönetenlerin ve sermayenin, gücünü işçilerin bölünmüşlüğünden aldığına dikkat çeken Gürkan, “İşçilerin dil, din ırk farkı gözetilmeden birlik sağlanması başarıya ulaştıracaktır” dedi.
'GELECEĞEMİZ ÜLKER İŞÇİLERİNKİNDEN AYRI DEĞİL'
Üniversitelerde, liselerde “1 Liranı Ülker işçileri ile paylaş” kampanyasını yaygınlaştırdıklarını belirten Emek Gençliği Merkez Yöneticisi Elif Ergin de, “Bugün bu soğuk ve yağmurlu kış gününde direnen Ülker işçilerinin yanındayız. Çünkü bizim geleceğimiz Ülker işçilerinin geleceğinden ayrı değildir. Bugün sadece sendika değiştirdikleri için Ülker işçilerini kapının önüne koyanlar üniversitelerimizi de yönetmeye çalışıyor. Bugün üniversiteler de üretilen bilim, halk için değil, insan sağlığı için değil, toplumsal gelişme için değil, patronların nasıl zenginleşeceğini sağlamak üzere üretiliyor” diye konuştu.
'MÜCADELEYİ YÜKSELTME ÇAĞRISI'
1970’li yıllarda kendisinin de Topkapı havzasında cam işçisi olduğunu belirten Cam Keramik-İş Genel Başkanı Zeki Yıldırım, “O yıllarda Ülker de dahil bu havzada pek çok fabrikada grev vardı. Bütün işçiler birlik olmuştu. Bugün de bu birlik, dayanışma neden olmasın” dedi. işçilerin kanı emilerek sömürüldüğünü dile getiren Yıldırım, işçilere mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı. (İstanbul/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
