03 Mayıs 2016 01:00

Kayseri 1 Mayısı gölgede bırakılamaz!

Tüm ülke gibi biz de 1 Mayıs sabahı ilk mesajlarımızı aldık. 'Antep’te patlama olmuş haberiniz var mı, Adana, Tarsus iptal, ne yapacağız' mesajları...

Paylaş

Yakup ASLANDOĞAN

Tüm ülke gibi biz de 1 Mayıs sabahı ilk mesajlarımızı aldık. “Antep’te patlama olmuş haberiniz var mı, Adana, Tarsus iptal olmuş ne yapacağız” mesajları... Saldırı olacak falan filan. Kayseri’de de önce işçilere sonra siyasi partilere ırkçı küçük bir çevrenin saldırısı oldu ama 1 Mayıs’ı gölgeleyemediler.
Tüm kesimlerde illa ki tedirginlik vardı. Ama diğer yandan da korkarak değil bunu aşarak ilerleyebiliriz fikri de. Bu tedirginliğe rağmen sabah Çelik-İş üyesi ile geçmişte Türk Metal tarafından satılan bir grup işçiyle buluşmamız ve gösterdikleri ışık sabah aldığımız olumsuz mesajlara sanki yanıt verir gibiydi.
Kayseri’de de miting gözlemlerimize katılımdan başlayalım. Geçmiş yıllara göre “az” denilebilir ancak bu yılın “korkusuzları” ve geçmiş yıllardaki katılımlar kıyaslanırsa diğer illerdeki gibi çok fark yok ve iyi bir katılım.
Bu katılım için çalışmalar elbette belirleyici oluyor. Neden mi? Mesela işçilerle yapılan ön görüşmeler, toplantı ve pikniklerimizde korkuya dair fazlaca bir gözlemimiz olmadı. Ve dedikleri gibi de üç aşağı beş yukarı katılım gösterdiler. Sadece aile baskısı olan gençler toplantılarında katılımın olacağı ancak tereddütleri olduğunu söylüyorlardı, nitekim öyle de oldu. Geçen yıllara göre Kayseri’de genç katılımı daha düşük oldu.
Kayseri’de bu yılın da bizce özgün bir yanı vardı. Son 4-5 yıldır işçi katılımı; CEHA işçileri, Köytür Gıda işçileri ve geçen yıl 36 yıl aradan sonra OSB’ye DİSK’in yetki alarak girdiği fabrika işçilerini yürütmesi ile olumlu izler bırakmıştı. Bu yıl yine döküm işçileri yoğun olmasa da katıldılar. Ama bu yılın özgünlüğü inşaat işçileri ve OSB işçilerinin ayrı ayrı pankartlarıyla katılmaları oldu.
Son 1-2 hafta yoğun bir çalışmayla karar verilen ve onlarca işçinin bu biçimiyle pankartları arkasında “korkusuzca” yürümeleri, taleplerini haykırmaları Kayseri’de bir grubun saldırılarının gölgede bırakamayacağı, emek ve demokrasi güçlerinin de gereken önemi vermesi gereken bir gelişmesidir. Sendikaların kan kaybettikleri bir dönemde bu inisiyatif “küçük” ama ilerleticidir. Kayseri’de Hak-İş’in yaklaşık 15 bin, Türk-İş’in de bu civarda üyesi olmasına rağmen bazı ileri işçilerin kendi inisiyatifleri ile alana gelmeleri, sadece TÜMTİS’in pankart ve üyeleri ile katılması önemlidir. Bürokratlaşmış, işçiye uzak sendikal anlayışların da acilen temizlenmesi gerektiğini de gözümüze soktu bu 1 Mayıs.
“Koca koca” sendikaların katılımlarının dar ya da hiç olmaması, üyeleriyle girdikleri ilişkinin telefon, mesaj trafiğinin ötesine geçememesi, talepleri etrafında yeni bir dünyanın nasıl kurulacağını anlatacak mecallerinin olmadığı koşullarda, bu yürekli ve inisiyatif alarak alana çıkma “cesaretini” gösteren işçiler ve yardımcı olanlara teşekkür borç bilinmeli. Zira bayram onların bayramı ve geleceği inşa edecek de onlar olacaklar. Alınması gereken gerçek ve anlamlı mesaj bu değil mi?