Yasa AKP’den uygulama CHP’den

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Toplusözleşme görüşmelerinde taleplerinin karşılanmaması, 3 işçinin işten atılması ve 1 kadın işçinin de hayvan barınaklarına sürgün edilmesi nedeniyle greve çıkan Belediye-İş Sendikası üyesi Bakırköy Belediyesi taşeron işçilerinin grevi 7. gününü geride bıraktı. Bakırköy Belediyesi önüne grev çadırı kuran işçiler, emekten yana olduğunu söyleyen CHP Bakırköy Belediyesi Başkanının işçilerin en temel hakkı olan sendikalaşma hakkına tahammül etmemesine ve emek düşmanı politikalar uygulamasına tepkili. İşçiler CHP’nin tepki gösterdiği emek karşıtı yasaları ilk uygulayanın CHP’li belediyeler olduğunu söyledi. 

3 İŞÇİ İŞTEN ATILDI 1 İŞÇİ SÜRGÜN EDİLDİ

Yusuf Yazıcıoğlu 2009 yılından beri belediyenin taşeron firmasında yüzme antrenörü olarak çalışıyor. Bakırköy Belediyesinin sendikal faaliyetler nedeniyle attığı 3 işçiden biri. 8 ay önce başladıkları sendikal faaliyet nedeniyle birkaç hafta önce işten atıldığını söyleyen Yazıcıoğlu, Bakırköy Belediyesinin işçiler arasındaki örgütlülüğü kırmak için işten atmalara sürgünlere ve mobbinge başvurduğunu ifade etti. İşçi arkadaşlarının işten atılmakla tehdit edildiğini dile getiren Yazıcıoğlu, tek istediklerinin iş güvencesi olduğunu dile getirdi. 

Rahime Duman da bir yıldır Bakırköy Belediyesinde çalışıyor. O işten atılmamış ancak sendikanın işyeri temsilciliğini yürüttüğü için hayvan barınaklarına sürülmüş. Geçtiğimiz yıl işçilerin 3 ay gönüllü çalıştırıldığını, taşeron işçilerin ücretini 1500 liradan 1050 liraya düşürdüğünü anlatan Duman, yapılan eylemler sonucu ücretlerin yeniden eski düzeyine çekildiğini hatırlattı. “Muhtemelen Belediye Başkanı kendi belediyesinde 1 ay bile ücretsiz çalışmaz ama bizi 3 ay boyunca ücretsiz çalıştırdı” diyen Duman, şöyle devam etti: “3 ay boyunca kendi aramızda paralar topladık olmayan arkadaşlarla dayanışma içerisinde olduk. 4. ayda bizde de kalmayınca isyan ettik. Ve o günden beri de baskı, mobbing, tehditler eksik olmuyor.” Taşeron firmaların sözleşmesinin yenilendiği her dönem kapının önüne konulma korkusuyla yaşadıklarını aktaran Duman, “Burada ne talep ediyorsak Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediklerini, CHP’nin seçim bildirgesinde yer alanları talep ediyoruz” dedi. 

SENDİKAL REKABETLE BOĞMAK İSTİYORLAR

Bakırköy Belediye Başkanının DİSK/Genel-İş’i getirerek örgütlenme faaliyetini yürüttüğünü belirten Rahime Duman, bu yolla işçinin bölünmesinin sağlandığını ifade etti. Başka bir sendikanın örgütlenmesinin ahlaki olmadığını belirten Duman, “Hele toplusözleşme sürecine gelmiş bir sendika varken belediye bizi istiyor diyerek işçileri kendilerine çekmesi hiç ahlaki değil” diye konuştu. “Bizim yürü dediğinde yürüyen dur dediğinde duran işçiler olmadığımızı bilsinler” diyen spor eğitmeni olarak çalışan ve aynı zamanda İşyeri Baştemsilcisi olan Cengiz Ertaş, işçilerin sendika gelmeden önce de örgütlü olduğunu belirtti. İşçinin sendikal rekabetin içerisine sokularak boğdurulmaya çalışıldığını belirten Ertaş, “Patronun örgütlediği bir sendikayı istemiyoruz. Adı her ne olursa olsun hiç fark etmiyor” dedi.   

AKP’Lİ BELEDİYE İLE CHP’Lİ BELEDİYE AYNI ŞEYİ YAPIYOR

Park ve Bahçeler Müdürlüğünde çalışan Selvi Dönmez 16 yıldır burada çalışıyor ve sendikanın işyeri temsilcisi. Kadro müdürlüklerine sürülen Dönmez, belediyenin kendilerini işlevsizleştirmek için bu yola başvurduğunu belirtti. 

“CHP’nin Genel Merkezinin taşerona karşı söylemleri, sendikalaşmanın hak olduğu söylemleri ile yaptıkları birbirinin zıttı. Herhalde kendi söylediklerine kendileri inanmıyorlar” diyen Dönmez, “Dün torba yasayı AKP çıkardı. İlk uygulayan CHP oldu. Başta Bakırköy Belediyesinde uyguladı. Bizim yaptığımız tek şey bu anlayışın karşısında durmak, örgütlülüğümüzü korumak. Sendikalaşma faaliyeti yüzünden çalışanlarını hayvan barınağına süren AKP’li Fatih Belediyesi ile yine bir arkadaşımızı hayvan barınağına süren CHP’li Bakırköy Belediyesi arasında hiçbir fark yok” diye konuştu. 

Bakırköy Belediye tiyatroları İşyeri Baştemsilcisi Uğur Kaya, CHP’nin Beşiktaş, Avcılar ve İzmir Karşıyaka belediyelerinde de benzer politikaların uyguladığını belirtti. Kaya, “Birilerinin Allah diyerek aldatmasının diğerlerin emek diyerek, Denizleri, Mahirleri kullanarak, 8 Mart etkinlikleri yaparak sömürmemesi arasında hiçbir fark yok” dedi.